Yerel veya genel seçimlerde “gerçekten aday” olan ve “gerçekten seçilen” sadece muhtarlardır aslında.
Karar
verirken özgürdürler.
Verdikleri
kararı uygularken bağımsızdırlar.
Aralarında
siyasi partilere üye olan da vardır, olmayan da… Seçmenlerin çoğu zaten bilmez,
bilse de umursamaz muhtarın bağını, bağlantısını.
Önemli
olan muhtarın kişiliği, samimiyeti, çabası, çalışkanlığı, insan ilişkilerine
verdiği değerdir.
Muhtar
olmaya niyeti bulunanlar, ne kimseye sorarlar “aday olayım mı?” diye. Ne
kimseden “izin alırlar” aday olmak için.
Ne ona buna yaltaklanmak, ne parti kapılarında nöbet tutmak zorundadırlar, ne de aday listelerine girebilmek için kırk takla atarlar.
Muhtar
adayı olmak isteyen, dilerse seçim sabahı hür iradesi ile karar verir ve
hazırladığı pusulaları mahallesindeki oy kabinlerine koyar ve sonucu bekler.
Rakiplerinin
sayısı önemli değildir.
En
çok oyu alırsa seçilir.
Demokrasinin
“ta kendisi” budur işte.
Muhtarlar
da dolayısıyla demokrasinin gerçek temsilcileridir.
Yorumlar
Yorum Gönder