Kırmızı et yararlı mı, zararlı mı?
Bilim insanları bu konuda da “yarım bardak su” için
tartışıyor gibi.
Çok güzel sözler var dağarcığımızda ki, buna benzer
tartışmalara ilaç sanki.
Örnekse…
“Her şeyin fazlası zarar.”
Bir diğer versiyonu…
“Azı karar, çoğu zarar.”
Kesin olan, sağlıklı beslenmek için kırmızı et
tüketmek gerekli ama “haftada yarım kiloyu” geçmemeli.
Yemezsen ne olur peki?
96 yıl ömür süren George Bernard Shaw “Çok uzun
süre yaşadım ve artık ölmeye çalışıyorum ama görünen o ki bunu başaramayacağım.
Sadece bir biftek beni öldürebilir ama kendimi onu çiğnemeye zorlayamıyorum.
Sonsuza kadar yaşamaktan korkuyorum. Vejetaryenliğin en kötü tarafı da bu”
demiş!
Bir başkası da şöyle diyebilir:
“Mümkün olsa her gün bonfile yerim. Ne olacağı
umurumda değil!”
Herhalde hem ruh ve akıl, hem beden sağlığını
korumanın yolu, insanın kendini “yoksun” hissetmemesi.
Yememek ile yiyememek çok ayrı şeyler yani.
Türkiye misalinde mesele “yiyememek” olduğundan, camekândaki
ete bakıp bakıp yutkunmak çok fena, çok acı, çok kötü.
Ben de bugün çok fena, çok acı ve çok kötü bir şey yaptım.
Zincir marketlerdeki son duruma baktım!
- Dana kemikli kontrfile 629,95 TL
- Dana pirzola antrikot 649,95 TL
- Kuzu pirzola 1.089,95 TL
Et yiyemeyen, ne yesin peki?
.ok mu?
Yok onu demek istemedim.
Oregon Devlet Üniversitesi’nden Patricia Muir’e
göre:
“ABD’de yaklaşık 22 milyon hektar alan, çiftlik
hayvanları için saman üretiminde kullanılırken; yaklaşık 1,6 milyon hektar
insanlar için sebze üretiminde kullanılıyor.” *
Öyleyse saman mı yesek, sonuçta ete dönüştüğüne
göre!!!
Yorumlar
Yorum Gönder