İNSANA “DÜŞMANIMIN BAŞINA VERMESİN” DEDİRTEN BU ACIYA SON VERİN… BULUN KARŞIYAKALI EREN’İ.



Saymakla zor biten ama yaşarken hiç bitemeyen; her anı ömür tüketen acıyla, umutla, belirsizlikle, çileyle geçen 288 gün.

Geçen yıl 15 Temmuz'da Karşıyaka'daki evinden Çeşme'ye giden Veli Eren Atay en son annesiyle 16 Temmuz saat 01.00'de telefonda konuşmuştu.

Kendisini merak etmemelerini, çok eğlendiklerini söylemişti.

Görgü tanıkları ve kamera kayıtlarına göre, saat 02.30 sıralarında Atay'ın 2'si kız, 4 arkadaşı Alaçatı’da gittikleri eğlence mekanından ayrıldı.

Veli Eren Atay ise mekandan saat 04.00 sıralarında çıktı ve bir daha kendisinden haber alınamadı.

Duyduğum andan beri izliyorum gelişmeleri ya da bir türlü gelişemeyen, sonuç alınamayan bu süreci.

En son DHA’dan Halil İbrahim Karabıyık konuşmuş, Eren’in anne ve babasıyla.

Tahmin edileceği gibi perişanlar.

Baba Mehmet Atay, "Oğlum Veli Eren'in hayatta olduğuna inanıyorum. Yurt dışına çıkmış olabilir. Çünkü burada olsaydı, bir şekilde bir iz bulunurdu" diyor:

Ne gündüzümüz var, ne gecemiz. Evimizin balkonuna çıkıp, sabaha kadar yıldızlarla konuşmaya başladım. Kesinlikle oğlumuzu bulacağız diye düşünüyorum. Ya kendisi bir şekilde bize ulaşacak ya da biz onu bulacağız.

Kullandığı “biz” sözcüğü, sadece onları değil, hepimizi, özellikle sayın İçişleri Bakanı’nı, İzmir Valisi’ni, İzmir Emniyet Müdürü’nü de kapsıyor.

Bulun Eren’i artık.

Bitirin bu acıyı.




Yorumlar