TAYVAN'DA 7.4 ŞİDDETİNDE DEPREM OLDU. OLANLAR BİZDE OLMAYANLARDI.

 

Yıllarca depremi yazdım.

Bazen “ah” dedim, “vah” dedim.

Bazen “aman” dedim.

Yazdıklarımın özeti şuydu aslında:

Türkiye’yi ve şehirleri yönetenler, bir an olsun, dünyanın tepelerine yıkılabileceği gerçeğini unutmamalı.

Çünkü saat çalışıyor.

Her geçen dakika...

Her geçen gün...

Olası bir felâketi bize yakınlaştırıyor.

 

Felaketin yakınlaştığı da oldu, tüm dehşetiyle yaşandığı da.

Yapılması gerekenlere ise kimi zaman yaklaştığımız da oldu ama…

Olması gerekenler olmadı, yapılması gerekenler yapılmadı asla!

Başka yerlerde de oluyor deprem.

Nitekim saatler Tayvan'da 7.4 büyüklüğündeki deprem oldu.

Her yer sallandı.

Yollar sallandı.



Trenler sallandı.



Dağlar sallandı, toprak kaydı...



Binalar sallandı. Sallandı da yıkılmadı. Sadece çatısındaki havuzun suyu, şelale misali döküldü aşağı...


Son haberlere baktım tekrar.

Can kaybının 7’ye yükseldiği, yaralı sayısının 736 olarak açıklandığı, bazı binaları hasar gördüğü belirtiliyor.



Depremin mesafesi, derinliği, şiddeti sonuçtaki bilançoyu etkileyen faktörler olsa da; her şeyin doğru ve zamanında yapılması, o bilançonun felakete dönüşmesini önleyen asıl gerçek mutlaka.

 


Yorumlar