OOF... O NE GÜZEL SÖZ ÖYLE: “HİÇBİR KADIN YETMEZ BENİM SENSİZLİĞİME” / günlerden 11 temmuz


 Gerçek adı, Gaffar Bumin Çıtanak’tı.

Neden ve nasıl Fikret Hakan oldu?

Fikret Hakan ile üç yıl aynı evi paylaşan Öztürk Serengil, “Yeşilçam’ı Benden Sorun” kitabında anlatıyor:

Bir gün sormuştum, Fikret Hakan takma adını niye kullandığını. Fikret'i Tevfik Fikret'e hayran olduğu için seçtiğini söylemişti. Hakan'ı ise eski Türk krallarına verilen bir san olduğu gerekçesiyle adına eklemişti. İki çok sevdiği adın karışımından böylece ideal adı ortaya çıkmıştı. Sonraki yıllarda Vecdi Benderli, Suphi Kaner, Orhan Çubukçu ile mahkemede tanıklık etmiş, bu adın gerçek ad olarak nüfusa işlenmesini sağlamıştık.

Tiyatro sahnesinde, sinema perdesinde, televizyon ekranında hep sağlam duran bir aktördü.

Sanki Javier Bardem ile James Caan’tan yansımalar vardı, keskin hatlarla çevrelenmiş yüzünde.

Özel hayatı, sanat hayatına benzemedi.

Çalkantısı, derdi çoktu.

Yine Öztürk Serengil anlatır:

Hiçbir kadını sevemedi Fikret, biri dışında.. O kız da o zamanlar küçük bir gece kulübünde çalışan bir konsomatristti. Yıllarca unutamadı Fikret. Böylece Hümeyra da dahil onu kimse mutlu edemedi. Ama o, hep iyi bir yuva kurmak için didindi durdu. Yoksa evlenmesi için ne sebep vardı ki? Elini sallasa ellisiydi. Mutluluğu aradı yıllardır. Kendisine ait bir şeyi olsun istedi. Fakat talih ona bu konuda vize vermiyordu vesselam.

Oyunculuğu gibi, kalemi de güçlüydü.

Kitaplar yazdı.

Şiirler yazdı…

 

"Büyük bir sabırla geçti buradan

yorgun gözlerinde

karanlıklarım.

Ama ben daha insan değildim

o çağda,

Şimdi kime yarar

aydınlıklarım."

 

"Trenler

her ne kadar bağışlarsa da

uzaklıkları;

trenler

birbirine ulaştırmaz

yalnızlıkları."

 

"Yavuklum, kadınım

milyon çiçek içinde

tek, özel fesleğenim.

Hiçbir kadın yetmez

benim sensizliğime."

 

"Suskun, hırçın bir kadındı

güvenme muskasını yitirmiş bir tarihte

sevecenlik kıblesi, habis kanser koğuşu

ve ikinci adama ölü hücre ekiyor

birinciden yadigâr cerahatli neşterle."

İzmir Fuarı’nı yönetirken, 2001 yılındaki 70. İEF’de başlattığımız “Sinema Burada” etkinliğinde “Onur Ödülü” verdiğimiz sanatçılar arasında “Atıf Yılmaz, Çolpan İlhan, Hüseyin Baradan, Kadir İnanır, Necip Sarıcı, Nurhan Nur, Sezer Sezin, Türker İnanoğlu, Yalçın Tura” ile birlikte Fikret Hakan da vardı.

Şimdi düşünüyorum da…

Doğru kararlar vermişiz.

Yine şimdi, 11 Temmuz 2017’de vefat eden Fikret Hakan gibi aramızda olmayanlara selam olsun.




ÖDÜLLERLE DOLU BİR HAYAT


23 Nisan 1934’te Balıkesir’de doğan Fikret Hakan oyunculuk yaşamına tiyatro ile başladı; 1950 yılından itibaren 163 film ve dizide oynadı. Türk sinemasında 1960'lı yılların en önde gelen sanatçılarındandı. 1980'lerde çoğunlukla ikinci derecede rollerde ya da çift aktörlü filmlerde oynadı; film yönetmenliği de yaptı.

Sahneye ilk defa Güzelce Kasımpaşa Ortaokulu öğrencisi iken Üç Güvercin opereti ile Ses Tiyatrosu'nda palyaço rolüyle çıktı. "Leblebici Horhor", "Afrodit" gibi iki müzikli oyunda daha oynadı. Taksim Atatürk Lisesinde öğrenciyken İstanbul Ekspres Gazetesi'nde röportajlar, şiirler yayımladı. Öykücülüğü 1958 yılına kadar sürdürdü. Öyküleri ‘Seçilmiş Hikâyeler’ dergisinde ve ‘Dost’ dergisinde yayımlandı. "Tellak Ali" adlı ilk öykü kitabı 1954 yılında yayımlandı.

Öğrenimini lise birinci sınıftayken bırakan sanatçı, 1952 yılında Köprüaltı Çocukları filminde başrolde oynayarak sinema oyunculuğuna başladı. 1958 yılında kadar her sene üç-dört film çevirdi. Beyaz Mendil (1955) filmi ile tanındı.

Avni Dilligil'in kurduğu Çığır Sahne - Saat 6 Tiyatrosu'nda bazı oyunlarda rol aldı (1955). Haldun Dormen'in kurduğu amatör Cep Tiyatrosu'nda ve profesyonel Dormen Tiyatrosu'nda sahnelenen oyunlarda roller aldı. 1958'de Dormen Tiyatrosu'ndan ayrılıp "Sahne 8 adlı tiyatroyu kurdu ve İtalyan yazar Ugo Betti'nin "Kraliçeler ve Asiler" adlı oyununu sahneye koydu.

1960'lı yıllardan itibaren "Yılanların Öcü" (1962), "Karanlıkta Uyananlar" (1964) gibi toplumsal içeriği ağır basan filmlerde rol aldı. Hayatı boyunca iki yüzden fazla filmde, otuza yakın dizide oynadı. Keşanlı Ali (1964) filminde, 1968 yılında Ölüm Tarlaları filminde ve 1971'de Hasret filmindeki rolü ile Antalya Film Şenliği'nde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'ne değer görüldü.

Yoğun sinema çalışmaları nedeniyle 60'lı yıllarda tiyatroya daha az yer veren Fikret Hakan 1960-61 döneminde Oraloğlu Tiyatrosu'nda Saat 6 Oyunları Topluluğu’nda "Bir Parmak Bal" adlı oyunda rol aldı; 1963 sezonunda GEN-AR Tiyatrosu'nda bazı oyunlarda rol aldı; 1968-1969 sezonunda ise Ankara Sanat Tiyatrosu'nun sahnelediği "Durand Bulvarı" adlı oyunda rol aldı.

1970 yılında yönetmen Peter Collinson Türkiye'de çekmek istediği Paralı Askerler filmi için Türkiye'den oyuncu seçmek üzere Türkiye'ye geldiğinde Salih Güney, Erol Keskin, Aytekin Akkaya ve birkaç Türk oyuncu ile birlikte Fikret Hakan başarılı bulundu ve filmde Albay Ahmet Elçi rolünü canlandırdı. İngilizcesi yeterli olmadığı için Hollywood'daki başka teklifleri değerlendirme fırsatı olmadı.

Geçirdiği bir trafik kazası ve ardından başlayan seks filmleri döneminde sinemadan uzak kaldı ve Marmaris'e yerleşti. Bir süre geçimini teknecilikle sağlayan Fikret Hakan, 1980'li yıllarda oyunculuğa döndü.

Kazancakis'in Zorba eserini tiyatroya uyarlayarak sahneledi. Bu rolü ile 1984'te Tercüman Gazetesi'nin En İyi Erkek Tiyatro Oyuncusu Ödülü'nü aldı.

13.11.2009 tarihinde Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Karşılaştırmalı Edebiyat Anabilim Dalından fahri doktor unvanı aldı. Bir süre İstanbul Kültür Üniversitesinde ders verdi.

Neşecan Paşmak ile birlikteliğinden 1962'de kızı Elif dünyaya geldi. İlk evliliğini o yıl Lale Sarı ile yaptı, on ay içinde sonlanan bu evlilikten sonra 1964'te 15 yaşındaki Semiramis Pekkan ile birkaç ay süren bir evlilik yaptı; üçüncü evliliğini 1966'da Neşecan Paşmak'la yaptı. Bir yıl sonra sonlanan bu evlilikten sonra 1971'de pop şarkıcısı Hümeyra ile evlendi; birkaç hafta sonra eşine şiddet uygulaması nedeniyle bu evliliği de sonlandı. Beşinci evliliğini 1989'da Fatma Zeynep Mirgün ile evliliği iki yıl sürdü. Son evliliği Tijen Kılıç ile yaptı.

Akciğer kanseri tedavisi gördüğü Kartal Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 11 Temmuz 2017'de 83 yaşında öldü. Fikret Hakan Levent Camii'nde kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'na defnedildi.

 

ŞİİR DE YAZDI, ÖYKÜ DE, ROMAN DA…


Sinema sanatçısı Fikret Hakan’ın edebiyat yolculuğu 1950 yılında başlar. Mavi, İkinci Yeni, Pazar Postası ve Seçilmiş Hikâyeler zamanıdır. Baylan Pastanesi günleri yaşanmaktadır. Fikret Hakan sinema kariyerinde yükselirken; bir yandan da Bumin Gaffar olarak, bu kuşağın geleceği en parlak öykücülerinden biridir. 1952’de Yazı İşleri Müdürlüğü’nü Abdi İpekçi’nin yaptığı “İstanbul Ekspres” gazetesinde ve Ankara’da Nezihe Meriç ve Salim Şengil tarafından 1947-1957 yılları arasında çıkarılan “Seçilmiş Hikâyeler”de öyküleri yayımlanmıştır. 1953 yılında kazandığı paralar ile ilk kitabını kendisi bastırır. Fikret Hakan’ın yayımlanmış kitapları şunlardır: Tellâk Ali (1954-Öykü), İnce Müzikli Otobüsler (1983-Şiir), Hamalın Uşakları (1997-Öykü), İmbikli Duvar (2002-Şiir), Siyah Işık (2009-Toplu Şiirler), Joe Brico Masumdur (2009-Toplu Öyküler), Türk Sinema Tarihi (2010-inceleme-araştırma), Gece Limanı (2010-roman), Son Ruznameci (2012-şiir). Yazar, ayrıca babası Gaffar Güney’in çevirilerini “Klasik Rus Edebiyatının Baş Yapıtları” (1999) adlı kitapta toplayarak yeniden yorumlamıştır.

 

DİĞER 11 TEMMUZ’LAR

  • 1789 - Fransız devrimci Lafayette, "İnsan ve Yurttaş Hakları Bildirisi"ni Devrimci Millî Meclis'e sundu.
  • 1859 - Charles Dickens'ın İki Şehrin Hikayesi adlı romanı yayımlandı.
  • 1933 - Sümerbank, resmen faaliyete geçti.
  • 1960 - İdam cezasında yaş haddi kaldırıldı.
  • 1962 - Atlantik ötesine ilk kez uydu aracılığıyla televizyon yayını gerçekleştirildi.
  • 1967 - Tuborg, Türkiye'de bira üretimine başladı.
  • 1980 - Ordu’nun Fatsa ilçesine yüzlerce asker ve polis “nokta operasyonu” düzenledi, sokağa çıkma yasağı ilan edildi ve bütün evler arandı. Sol görüşlü bağımsız Belediye Başkanı Fikri Sönmez de dahil olmak üzere 300 kişi gözaltına alındı. İçişleri Bakanı, Başkan Sönmez'i görevden aldı.
  • 1992 - İzmir'in 3. devlet üniversitesi olan, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü (İYTE) kuruldu.
  • 1995 - Bosna Soykırımı: Ratko Mladiç komutasındaki Sırp ordusu, Bosna-Hersek'teki Srebrenitza Bölgesi'nde, toplamda yaklaşık 8000 Boşnak'ın öldürüldüğü Srebrenitza Katliamı'na başladı.

 

11 TEMMUZ’DA DOĞANLAR

  • 1920 - Yul Brynner, Amerikalı sinema oyuncusu ve Oscar ödülü sahibi (ö. 1985)
  • 1945 - İbrahim Ömer Madra, Türk yazar ve radyo programcısı
  • 1986 - Ethem Sarısülük, Türk kaynak işçisi, Gezi olayları…  (ö. 2013)

 

11 TEMMUZ’DA ÖLENLER

  • 1978 - Bedrettin Cömert, Türk eleştirmen ve çevirmen (d. 1940)
  • 1989 - Laurence Olivier, İngiliz oyuncu ve En İyi Erkek Oyuncu Akademi Ödülü sahibi (d. 1907)
  • 2005 - Kenan Onuk, Türk spor yazarı ve NTV Spor Yayınları Koordinatörü (d. 1954)
  • 2017 - Fikret Hakan, Türk oyuncu (d. 1934)
  • 2018 - Doğan Hakyemez, Türk basketbolcu ve basketbol menajeri (ö. 1950)
  • 2023 - Milan Kundera, Çek yazar (d. 1929)

Yorumlar