Sesi güçlüydü, yorumu muhteşemdi, sahnesi coşkuluydu.
Fakat esas olan, duruşuydu.
Dimdik.
Onurlu.
Cesur.
Onun konumundaki kaç kişi söyleyebilir bunları:
“Biz Türkiye’nin içindekileri sevdik, insanıyla, otuyla, akarsuyuyla, kayan yıldızlarıyla. Ama şunu da söyleyeyim, bestelerimi beğenmezseniz size kırılmam, sizle ahbaplık edebilirim. Tuttuğum takımdan hoşlanmayabilirsiniz, sizle ahbaplık edebilirim, bir masada yemek yiyebilirim. Sevdiğim ya da çıktığım bir kadından hoşlanmayabilirsiniz, sizle ahbaplık kurabilirim. Ama Mustafa Kemal’i sevmeyen bir adamla ahbaplık edemem, onun dostu olamam.”
O söyledi.
Sanatçıydı Volkan Konak.
İnsandı.
Adamdı.
Dün gece yarısı sahnede yığıldığı o anın görüntüleri düşünce önüme, başım düştü.
Yine de bir umut işte.
Bekledim.
Nafile.
Acı haber tez geldi.
Ardından yazılanlar, gönüllerdeki yerinin ne denli kocaman olduğunu kanıtlıyor.
Diğer yanda edepsiz, haysiyetsiz ve kula kulluk etmeyi varlık sebepleri sayan karanlık ve aşağılık bir güruh, mutlu, mesut.
Geçiniz.
Edip Akbayram’ın eşi Ayten Akbayram şöyle diyor:
“Volkanım memleketimin kokusu , neden sen de bırakıp gittin.
Edip abine bir şiir oku benim için. İçimi yaktınız kor aleve döndüm yeter artık felek düş yakamızdan.”
Karadeniz’in bir başka çılgın dalgası Nihat Genç ise müthiş:
“Köyümüzün en meşhuru! Çamurlu lastik ayakkabılar ve kokusu baygınlık veren zehirli zifin çiçeği!
Ve tepeleri terk etmeyen savaştan beter yağmur sis ve başımıza düşen kaya parçaları! Bir soluk dinlenip çay içtiğimiz fındık bahçeleri! Ve akşamlara kadar konuşup yorulmadığımız Trabzonspor'umuzun en fanatiği!
Maçka deresinin en parlak taşı! Yaylamızın en güzel çiçeği! Hamsiköy'ün Zigana'nın sabahları ağlayan akşamları neşelenen çayırları!
Duydun mu memleket! Ormanımızın en güzel gülü! Coşan derenin bembeyaz köpüğü! Dağlarımızın en asil ağacı! Tam da avaz avaz çığlık çığlığa söylerken memleketinin türkülerini! Kalbinin orta yerinde geldi yine yayla zamanı geldi yine bu güzel çayırları bırakıp gitme zamanı! Duydun mu Maçka! Yaylalarımızın üstünden uçtu uçtu göklerdeki kartal! Başın sağolsun memleketim Maçka!”
Uğurlar ola Volkan Konak.
Mor salkımlar süslesin yattığın yeri.
Ruhun huzur bulsun.
Asla, asla, asla...
Unutulmayacaksın.
(Görsel: Eren Fazlıoğlu)
31 MART’LAR
1848 - Margaret ve Kate Fox adlı iki kız kardeş, ruhlar dünyasıyla ilişki kurduklarını iddia ederek, ilk profesyonel medyumlar oldu.
1889 - Paris'te, 1789 Fransız Devrimi'nin 100. yıl dönümü için, Gustave Eiffel tarafından yapılan Eiffel Kulesi açıldı.
1909 - RMS Titanic'in yapımına başlandı.
1901 - Avusturya-Macaristan İmparatorluğu Başkonsolosu Emile Jelinek'in, Daimler'e ısmarladığı dört silindirli araç, sahibine teslim edildi. Jelinek, yeni aracına kızı "Mercedes"in adını verdi.
1917 - ABD, Virgin Adaları'nın bir bölümünü, Danimarka'dan 25 milyon Amerikan doları karşılığında satın aldı.
1918 - Yaz saati uygulaması, ABD'de ilk kez uygulanmaya başlandı.
1928 - İzmir, Torbalı'da meydan gelen 7,0 büyüklüğündeki depremde 50 kişi öldü.
2015 - Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Selim Kiraz, DHKP-C örgüt üyeleri tarafından öldürüldü.
2019 - 2019 Türkiye yerel seçimleri yapıldı. 1994 yılından beri İstanbul ve Ankara'yı idare eden RP-FP-AK Parti geleneği ilk defa bu kentlerde il belediyelerini kaybetti.
31 MART’TA DOĞANLAR
1809 - Nikolay Vasilyeviç Gogol, Rus yazar (ö. 1852)
1914 - Octavio Paz, Meksikalı diplomat, yazar ve Nobel Edebiyat Ödülü sahibi (ö. 1998)
1938 - Ahmet Ayık, Türk güreşçi
31 MART’TA ÖLENLER
1727 - Isaac Newton, İngiliz matematikçi ve fizikçi (d. 1643)
2016 - Zaha Hadid, İngiliz mimar (d. 1950)
2017 - Halit Akçatepe, Türk tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu (d. 1938)
Yorumlar
Yorum Gönder