İLBER ORTAYLI SORUYOR: BU MAHLUKAT KALABALIĞI İSTANBUL’A NASIL GELDİ? / günlerden 4 mart


 


15 yaşındaki Mattia Ahmet Minguzzi, kendisine laf atan iki mahlûka sadece “Pardon kardeşim” dediği için bıçaklı saldırıya uğruyor... Efendiliğiyle, güvenliğiyle, en mütevazı zamanlarında bile yardımseverliği, eli açıklığı ve nazik diliyle tanınan 1960’lar öncesi İstanbul’u hangi şer kuvvetleri bu hâle getirdi ve bu mahlûkat kalabalığı buraya nasıl geldi?

Etrafındaki mega kentlerle iç içe geçen, gireni çıkanı günlük 30 milyonu bulan bir metropole ulaştık. Buna “Kozmopolit İstanbul” diyorlar. Ne büyük bir özenti!

Oysa İstanbul artık kozmopolit değil; bir milyon nüfusa sahipken kozmopolitti. Akdeniz’in büyük ülkelerinden gelen halklar, farklı dinler, kendilerine özgü renkler, sözlü ve maddi kültürel zenginlikleriyle aynı potada yoğruluyordu. Bugün ise şehir tam anlamıyla bir kaosa dönüştü.

Genç Mattia Ahmet, iyi tahsil görmüş, iyi yetiştirilmiş bir genç. Eskiden insanlar, böyle gençleri kıskanarak değil, imrenerek izlerdi. Hatta çevrelerinde böyle gençler gördükçe hemşerileri olarak övünürlerdi. Şimdi ise bu dengeli toplum yerini saldırgan, ruh hastası kindarlara bırakmış durumda. Garip uyuşturucuların dağıtımı had safhada. Bunun sebebini, tıpkı ucuz içki satışının yaygınlaşmasını teşvik eden vergi politikaları gibi, yanlış ekonomik önlemlerde aramak gerekir.

Temel mekanizmaların iyi yönetilmediği bir yerde, tüm sorumluluğu polise yüklemek, öncelikle bürokrasi içinde adil bir iş bölümünün olmadığını gösterir.

Ailesinin büyük bir özenle yetiştirmeye çalıştıkları ve iftihar ettikleri evlatları, batakhaneler bölgesinde değil, haydutların yoğun olduğu bir semtte de değil; Kadıköy’de, herkesin alışveriş yaptığı, günlük hayatını sürdürdüğü bir çarşıda iki ruh hastasının saldırısına uğruyor. Hepsi bu kadar. Ne çarşıda güvenlik var ne de bu şehrin insanları, serserilerin her yere doluşmasından dolayı endişe ediyor.

İstanbul’u ve Türkiye’yi yönetmek kolay iş değil. Ancak devletten beklenen her şeyden önce asayişi ve can güvenliğini sağlamaktır. / İlber Ortaylı

 

 4 MART'LAR

1836 - Samuel Colt, ilk 34 kalibre altıpatlar (revolver) tabancanın seri üretimine başladı.

1890 - Meksika'daki kırsal yaşamı dile getiren macera romanlarıyla ünlü yazar, B. Traven doğdu. Kimliğini açıklamayı reddeden ve gerçek adı asla öğrenilemeyen Traven'in kimliği hakkında kesin olarak bilinen tek şey, romanlarının çoğunun Almanca olarak yazıldığı ve ilk baskılarının Almanya'da yapıldığıydı.

1933 - Almanya'da 5 Mart'ta yapılan genel seçimlerde, Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi, %43.9 oy alarak çoğunluk sağladı ve kesin olarak iktidara geldi.

1933 - Büyük Buhran: ABD Başkanı Franklin D. Roosevelt, bütün bankaları kapattı ve finansal işlemleri durdurdu.

1966 - İngiliz Hava Yolları'na (British Airways) ait Boeing 707 tipi bir yolcu uçağı, Fuji dağına düştü: 124 kişi öldü.

1986 - Yüce Divan tarafından iki yıl hapse mahkûm edilen, eski Devlet Bakanı İsmail Özdağlar'ın milletvekilliği, TBMM Genel Kurulunda düşürüldü.

1999 - Çankırı Valisi Ayhan Çevik, bombalı saldırıda ağır yaralandı; koruma polisi ve iki lise öğrencisinin de öldüğü saldırıyı, yasa dışı TİKKO örgütü üstlendi.

2000 - İnternet aracılığıyla uluslararası ün yapan Mahir Çağrı, Forbes Dergisi'nin en ünlü 100 kişisi arasına girdi.

2001 - Mekke'de Hac'da çıkan izdihamda, 35 hacı adayı öldü.

 

4 MART’TA DOĞANLAR

1934 - Halit Refiğ, Türk yönetmen (ö. 2009)

1945 - Meral Çetinkaya, Türk sinema ve tiyatro sanatçısı

1946 - Köksal Engür, Türk dizi ve tiyatro sanatçısı (ö. 2023)

1970 - Emre Kınay, Türk oyuncu

 

4 MART’TA ÖLENLER

1991 - Kazım Taşkent, Türk siyasetçi, bürokrat ve Yapı ve Kredi Bankası'nın kurucusu (d. 1895)

2000 - İzzet Baysal, Türk mimar ve sanayici (d. 1907)

2013 - Hugo Chávez, Venezuela Devlet Başkanı (d. 1954)

Yorumlar