The Guardian’un sorusu, çok kişinin korkusu.
Ya cevap?
X’in yapay zekası Grok’un yanıtı şu:
Türkiye'de demokrasinin sonunun gelip gelmediği, mevcut veriler ve gelişmeler ışığında kesin bir yargıya varılamayacak kadar karmaşık bir soru. Ancak, son yıllarda ve özellikle 2025'e kadar olan süreçte, demokrasinin işleyişinde ciddi gerilemeler olduğuna dair gözlemler mevcut.
Türkiye, 1950'de çok partili sisteme geçişle birlikte demokratik bir rejim inşa etmeye başladı, ancak bu süreç darbeler (1960, 1971, 1980) ve otoriter dönemlerle kesintiye uğradı.
Her seferinde demokrasiye geri dönülse de, son 10-15 yılda otoriterleşme eğilimleri hız kazandı. 2018'de başkanlık sistemine geçişle güçler ayrılığı zayıfladı, yargı bağımsızlığı tartışılır hale geldi ve medya özgürlüğü ciddi şekilde kısıtlandı.
Freedom House gibi uluslararası kuruluşlar, Türkiye'yi "özgür olmayan" kategorisine yerleştiriyor (2022'de 33/100 puan), ve bu durumun 2025 itibarıyla daha da kötüleştiği yönünde işaretler var.
Mart 2025'te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması, X platformunda ve bazı haber kaynaklarında "sivil darbe" veya "sandık demokrasisinin sonu" olarak yorumlandı. Muhalefetin önde gelen bir figürünün cezaevine gönderilmesi, halk protestoları ve polis müdahalesi, demokratik normların aşındığına dair endişeleri artırdı. Seçimler hâlâ yapılıyor olsa da, adil ve özgür olup olmadıkları sorgulanıyor; muhalefetin baskı altında tutulması, devletin propaganda aracı olarak kullanılması ve sivil özgürlüklerin gerilemesi, demokrasinin yalnızca şeklen var olduğunu düşündürüyor.
Öte yandan, Türkiye'nin tarihinde otoriter dönemlerden sonra demokratik toparlanmalar yaşandığı da bir gerçek. Eğer bu baskı süreci halk hareketleriyle veya uluslararası baskıyla tersine çevrilebilirse, "demokrasinin sonu" yerine bir "kırılma noktası" olarak görülebilir. Ancak şu anki gidişat, en azından kısa vadede, otoriterleşmenin derinleştiğine işaret ediyor. Kesin bir sonuca varmak için daha fazla zaman ve gelişme gerekiyor.
5 NİSAN’LAR
1930 - Hindistan'da 300 millik yürüyüşünü tamamlayan Mahatma Gandhi, Dandi sahiline ulaştı.
1936 - Mississippi'de meydana gelen bir kasırgada 233 kişi öldü.
1941 - Anıtkabir için açılan proje yarışması sonuçlandı; Emin Onat ve Orhan Arda'nın teklif ettikleri proje seçildi.
1946 - Missouri Zırhlısı, ABD'de ölen Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Münir Ertegün'ün naaşını İstanbul'a getirdi.
1949 - Illinois'de bir hastanede çıkan yangında 77 kişi öldü.
1951 - Ethel ve Julius Rosenberg, Sovyetler Birliği için casusluk yapma suçundan idama mahkûm edildiler.
1998 - Japonya'daki Şikoku ve Honşu adalarını birbirine bağlayan, dünyanın en uzun asma köprüsü Akaşi Kaikyo Köprüsü hizmete açıldı.
5 NİSAN’DA DOĞANLAR
1898 - Ömer Asım Aksoy, Türk dil bilimci (ö. 1993)
1900 - Spencer Tracy, Amerikalı oyuncu ve En İyi Erkek Oyuncu Akademi Ödülü sahibi (ö. 1967)
1908 - Bette Davis, Amerikalı aktris ve En İyi Kadın Oyuncu Akademi Ödülü sahibi (ö. 1989)
1908 - Herbert von Karajan, Avusturyalı orkestra şefi (ö. 1989)
1916 - Gregory Peck, Amerikalı oyuncu ve En İyi Erkek Oyuncu Akademi Ödülü sahibi (ö. 2003)
1925 - Sadri Alışık, Türk sinema ve tiyatro oyuncusu (ö. 1995)
1926 - Süleyman Seba, Türk futbolcu ve BJK'nin 31. Başkanı (ö. 2014)
1928 - Haldun Dormen, Türk tiyatrocu
1945 - Cem Karaca, Türk müzisyen ve besteci (ö. 2004)
1946 - Yavuz Turgul, Türk sinema filmi yönetmeni, senarist ve gazeteci
1951 - Nedim Gürsel, Türk yazar
1965 - Aykut Kocaman, Türk eski futbolcu ve teknik direktör
1970 - Yaşar, Türk pop şarkıcısı
5 NİSAN’DA ÖLENLER
1994 - Kurt Cobain, Amerikalı müzisyen (Nirvana üyesi) (d. 1967)
2008 - Charlton Heston, Amerikalı sinema ve tiyatro oyuncusu (d. 1923)
Yorumlar
Yorum Gönder