KABUS! / günlerden 20 nisan

 

Gerçekten de vahim bir durum.

Sorun belli.

Neden peki?

Ya ona kafa yoran yok (!) ya da dillendirmek işlerine gelmiyor!!!

İktidar sözcülerinden Milli Savunma Üniversitesi Rektörü Erhan Afyoncu da aynen Erdoğan’ın dediği gibi başlamış söze. Neler demiş? Buyurun okuyun.

ERHAN AFYONCU:

Türkiye nüfus meselesinde bir kâbusa doğru gidiyor. Nüfus artış hızımız durma noktasına geldi. Şu anda Türkiye'nin en önemli sorunu nüfustur. Böyle giderse Türkiye ne olur? Ben açık ve net söyleyeyim; Anadolu'da yaşlı bir Türk nüfusu olur. Tarım başta olmak üzere hiçbir alanda çalışacak işgücü üretemeyiz. Kendisini toparlayamazsa da bu topraklardaki yaşama kabiliyetini kaybeder. Bu çok ciddi bir risk. Gerçek bir beka sorunu. Ben bunu 10 yıldır söylüyorum, yazıyorum. Bu birçoğumuzun farkedemediği, savaştan bile daha önemli bir tehdit.

Osmanlı İmparatorluğu’nun son asırlarında da nüfusumuz artmamış, bu yüzden savaşları ve bir imparatorluğu kaybetmiştik. Prut Savaşı'nda Rusları yendik. 1711'de biz Rusları yenerken bizim nüfusumuz 30 milyondu, Rusların nüfusu 16 milyondu. Osmanlı 140 bin asker çıkardı, Ruslar 60 bin asker çıkardı. 93 harbi dediğimiz, 1877-78 savaşında Ruslar 100 milyona ulaşmıştı, Osmanlı 26 milyondu. Ruslar 800 bin kişilik asker çıkardılar, biz 300 bin. 1. Dünya Savaşı'na geldiğimizde Rusya 175 milyona ulaştı, biz 22 milyonduk. Ruslar 11 milyonluk ordu çıkardı biz 2 milyon 750 bin.

Cumhuriyet kurulduğu zaman Atatürk'ün en büyük amaçlarından biri Türkiye'nin nüfusunu artırmaktı. 13 milyona düşmüştük. Çok çocuklu aile yapısı teşvik edildi. İzlenen siyaset sayesinde başarılı olundu. Türkiye 1960'lara kadar bu politikayla geldi. 1965'te çok yanlış bir şey yapıldı. 1965'te kabul edilen 557 sayılı Nüfus Planlaması Hakkındaki Kanun, Türkiye'deki nüfus politikalarında bir dönüm noktası oldu. Yıllarca nüfus planlaması yapıp çocuk sayısının azlığını teşvik ederek nüfus artış hızımızı düşürdük. Hep kendimizi mukayese ettiğimiz Avrupa ile bu konuda hiç karşılaştırma yapmadık ve Avrupa'nın durumuna gelebileceğimizi hiç hesaplamadık. Batı ülkelerinin nüfus yoğunluklarının bizim ülkemizden dört-beş misli gazla olmasına rağmen Avrupalıların nüfus planlaması yapmayıp yeni doğumları teşvik ettiklerini görmezden geldik.

 Doğum kontrolü sistemiyle Türk nüfusunu azalttılar. Bu tarihimizdeki en büyük yanlış işlerimizden biridir. Anadolu'nun batısında nüfus artış hızı düştü. Ege ve Marmara bölgelerinde çocuk sayısı azaldı. İç Anadolu ve Karadeniz doğurganlık hızını bir süre muhafaza etti. Fakat somunda bu iki bölgemizde de doğurganlık hızımız azaldı.

Doğurganlık hızımız 1945'te 6.9, 1960'ta 6.38 çocuk iken, 1965'teki nüfus planlaması uygulamasının başlamasından sonra 1978'de 4.3, 1983'te 4, 1993'te 2.7, 2001'de 2.38, 2023'te ise 1.51 çocuğa kadar düştü. Büyük şehirlerde bu durum 1'e kadar iniyor

Doğurganlık hızında Bulgaristan'ın bile gerisindeyiz. Nüfusun yenilenme düzeyi olan 2.1'in çok altında kaldık. Şanlıurfa, Van, Şırnak, Mardin, Muş, Siirt, Diyarbakır, Batman, Ağrı ve Gaziantep gibi doğurganlık hızı yüksek illerimiz olmasa doğurganlık hızımız 1 çocuğa kadar inecek.

Sonunda felaket kapıya dayandı.  Çok kritik bir duruma geldik. Genç nüfusumuz var derken ortanca yaşın ağırlıklı olduğu bir nüfus yapısına sahip olduk. Eğer ciddi tedbirler alıp doğurganlık hızımızı en az 2.1'de tutamazsak Avrupa gibi yaşlı nüfus ağırlıklı bir ülke olmaya doğru gidiyoruz.

20 NİSAN’LAR

1862 - İlk pastörizasyon deneyi, Louis Pasteur ve Claude Bernard tarafından gerçekleştirildi.

1902 - Marie Curie ve Pierre Curie, Paris'teki laboratuvarlarında radyoaktif radyum klorürü rafine etmeyi başardılar.

1924 - Türkiye'de 1924 Anayasası yürürlüğe girdi.

1942 - İzmir Ticaret Gazetesi kuruldu.

1962 - Ünlü dolandırıcı Sülün Osman hapisteyken "Alınteri ile Yaşamak" konulu konferans verdi.

1967 - Swiss Britannia şirketine ait bir yolcu uçağı, Toronto'da düştü: 126 kişi öldü.

1968 - Güney Afrika Havayolları'na ait Boeing 707 tipi bir yolcu uçağı, Windhoek şehrinden kalkışı esnasında düştü: 122 kişi öldü.

1986 - 1925 yılında Sovyetler Birliği'nden çıkan ve geri dönmeyen piyanist Vladimir Horowitz, 61 yıl sonra Sovyetler Birliği'nde tekrar konser verdi.

1994 - Türkiye'de Radyo-Televizyon Üst Kurulu kuruldu.

1998 - Air France şirketine ait Boeing 727-200 tipi bir yolcu uçağı, Bogota'dan (Kolombiya) kalktıktan sonra Cerro El Cable dağlarına çarparak düştü: 53 kişi öldü.

1999 - Columbine Lisesi katliamı: Lisenin Eric Harris ve Dylan Klebold isimli öğrencileri, 13 kişiyi öldürdü, 24 kişiyi yaraladı ve sonra da intihar ettiler.

2005 - Turgut Özakman'ın, Türk Kurtuluş Savaşı'nı bir roman kurgusu içinde anlatan Şu Çılgın Türkler kitabı yayımlandı.

2010 - Deepwater Horizon Sondaj kulesi Meksika Körfezi'nde patladı.

2021 – Ticaret Bakanlığı, Bakan Ruhsar Pekcan’ın şirketinden dezenfektan alındığını doğruladı. Bakanlık, Ruhsar Pekcan ve eşi Hasan Pekcan’a ait Nanoksia Biyoteknoloji firmasından 507 bin 880 liralık ürün alındığını doğrularken, “Piyasa fiyatlarından oldukça aşağıda, usulüne uygun bir biçimde gerçekleştirildi” açıklaması yapıldı.

 

20 NİSAN’DA DOĞANLAR

1889 - Adolf Hitler, Avusturya doğumlu Alman siyasetçi ve yazar, Nazi Almanyası'nın Führer'i (ö. 1945)

1910 - Fatin Rüştü Zorlu, Türk siyasetçi ve bürokrat (ö. 1961)

1923 - Oktay Akbal, Türk gazeteci ve yazar (ö. 2015)

1941 - Ryan O'Neal, Amerikalı sinema oyuncusu

1958 - Galip Tekin, Türk çizgi romancı (ö. 2017)

 

20 NİSAN’DA ÖLENLER

1999 - Tekin Aral, Türk karikatürist (d. 1941)

2008 - Gazanfer Bilge, Türk güreşçi ve Dünya ve Olimpiyat şampiyonu (d. 1924)

2012 - Ayten Alpman, Türk ses sanatçısı (d. 1929)

2013 - Günseli Başar, Türk manken (d. 1932)

2016 - Atilla Özdemiroğlu, Türk besteci, söz yazarı ve müzisyen (d. 1943)

2023 - Rana Cabbar, Türkiye ermenisi oyuncu (d .1945)

Yorumlar