İsrail, İran saldırısının ilk gününde Natanz Nükleer Tesisi’ni hedef alarak hem İslam Cumhuriyeti’nin atom bombası planlarına ağır bir darbe vurdu hem de psikolojik üstünlüğü ele geçirdi. Ancak yerin 120 metreye kadar derinine gömülü, üstü ve etrafı ağır betonla tahkim edilmiş Fordo’ya havadan ulaşması, bunu ABD’nin elindeki GBU-57A/B adlı “bunker buster” türü delici füzeler olmadan yapması zor görünüyor. Peki Fordo’yu ve Massive Ordnance Penetrator (Ağır Mühimmat Delici - MOP) denen füzeleri savaşta bu denli stratejik kılan nedir?
“Nükleer dağ”
Tesisle başlayalım. Gizlice inşa edilen yerin derinliklerine gömülü Fordo Nükleer Tesisi, 2200 santrifüj kullanarak yüzde 60'a kadar zenginleştirilmiş uranyum üretiyor. İran’ın en iyi korunan tesisi. Kıyaslamak gerekirse İngiltere ve Fransa arasındaki tünelden daha derinde. Financial Times buraya “nükleer dağ” diyor. İsrail ise “Kıyamet Dağı.” Tesis hava savunma sistemleriyle çevrili.
ABD'li düşünce kuruluşu Demokrasileri Savunma Vakfı'ndan kıdemli araştırmacı Behnam Ben Taleblu “Fordo, İran'ın nükleer operasyonlarının her şeyi” diyor.
Tel Aviv'deki Ulusal Güvenlik Araştırmaları Enstitüsü'nün İran uzmanı Danny Citrinowicz ise bu yarı yapay-yarı insan yapımı dağın çetinliğini Financial Times’a şöyle anlattı. “ABD olmadan zor. Ağır şekilde tahkim edilmiş ve bir dağın derinliklerinde. Orada ne kadar hasar verebileceğimizden emin değilim. İran henüz sıfır noktasına, yani nükleer programının yok edilmesine yakın değil. Fordo, İsrail'in hava harekatının en zor ve muhtemelen son hedef olacak.”
Fordo, dünyada benzersiz değil. ABD'deki Raven Rock, yani “Yeraltı Pentagon’u” Pennsylvania'daki bir dağın içine inşa edilmiş durumda. Rusya'nın Yamantau Dağı’nda büyük bir gizli nükleer silah tesisi olduğu düşünülüyor.
Aynı durum, dağların içine inşa edilmiş Kuzey Kore'nin yeraltı füze üsleri için de geçerli. Çin'in Longpo Deniz Üssü’nde ise tünellerle erişilen nükleer denizaltılar için bir yeraltı tesisi var.
2009’da ortaya çıkmıştı
Ancak Fordo, bugüne dek doğrudan saldırıya uğrayan tek büyük yeraltı askeri üssü oldu. Gizlice inşa edilen Fordo'un varlığı, Eylül 2009'da ABD, İngiltere ve Fransa yetkililerinin, İran'ın “barışçıl bir programla bağdaşmayan şekilde” bir dağın derinliklerinde gizli bir tesis inşa ettiğini gösteren istihbaratı kamuoyuna açıklamasının ardından ortaya çıktı.
İngiltere'nin o dönemki başbakanı Gordon Brown’un İran'ın “seri aldatmacası” olarak nitelendirdiği bu bulgu o kadar çarpıcıydı ki Rusya dahi Tahran’ı kınadı, Çin uyarıda bulundu. Bu dağı delebilecek Amerikan füzeleri 2 yıl sonra kullanıma girdi.
Dönemin İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ise “Yaptığımız tamamen yasal. Kimsiniz ki bize ne yapmamız gerektiğini söylüyorsunuz?” demişti.
Yakın zamana dek Fordo'un iki tünel girişi olduğu düşünülüyordu ancak sonradan en az dört girişi olduğu tespit edildi. BBC’ye göre altı girişi var. Yeraltı galerileri de çok geniş.
İran’ın en önemli nükleer tesisinin bulunduğu Fordo, Türkiye sınırına oldukça yakın bir bölgede. Fordo’dan Hakkari kent merkezine olan kuş uçuşu mesafe sadece 730 km.
GBU-57A/B ne işe yarar
Bu dağı delebilecek bombanın adı GBU-57A/B. Boeing tarafından üretilen en gelişmiş delici bomba bu. MOP kısaltmasından ilhamla “Mother of All Bombs” yani “Tüm Bombaların Anası” diye de ün yapmış durumda. Daha yüksek isabet oranı için GPS tabanlı sistemle yönlendiriliyor. Bomba çarpma öncesinde süpersonik hıza ulaşıyor. Önceli sayılabilecek ve İsrail’in de envanterinde bulunan GBU-28’den 10 kat daha derine inebiliyor. B-2 gibi gizli bombardıman uçaklarından yüksek irtifadan atılabiliyor. Motorsuz biçimde düşerek delmek için düşüşten kaynaklı kinetik enerjiyi kullanıyor. Bir B-2 iki adet GBU-57 taşıyabiliyor. 14 ton ağırlığında. Savaş başlığı: 2.3 ton. Etkili menzili 32 kilometre.
Delme kapasitesi ise şöyle: 5000 PSI betonu: 61 metre, 10000 PSI betonu: 8 metre, orta sertlikte kayayı: 40 metre. PSI, betonun basınca dayanıklılığını tarif eden bir ölçü birimi. (İnç kare başına pound, 1 pound=yaklaşık 450 gram). 5000 PSI'yi aşan hazır beton, yapı malzemelerinin ağır darbelere ve aşırı aşınma ve yıpranmaya dayanabilmesi gereken özel inşaat projelerinde kullanılıyor. Bir örnekle tarif etmek gerekirse, Türkiye’deki apartman inşasında standart olarak kullanılan C30 betonun PSI cinsinden dayanıklılığı 4350. C60 beton köprü, baraj, yüksek bina ve endüstriyel yapı gibi özel projelerde kullanılıyor.
Bombanın dış yüzeyi darbeye dayanıklı sertleştirilmiş ferro-kobalt alaşımından üretiliyor. İsrail’de bu bombadan yok. Bu bombayı atabilecek B-2 uçağı da yok. ABD’nin bu hayalet uçaklarını Hint Okyanusu’ndaki Diego Garcia Üssü’nde konuşlandırıldığı düşünülüyor çünkü son olarak nisan ayında burada görüntülendiler.
“Sarı kek” diye de bilinen urania’yı uranyum heksaflorür dönüştüren, reaktör yakıtının yanı sıra nükleer silahlar için uranyum metali üreten çok sayıda tesise ev sahipliği yapıyor.
Natanz Zenginleştirme Kompleksi
İsrail’in saldırısı, yeraltında 14000 santrifüj bulunan ve yüzde 60 oranında zenginleştirme kapasitesine sahip uranyum zenginleştirme tesisi Natanz’ı hedef aldı. İran’ın en büyük zenginleştirme tesisi
İran’ın tek faal nükleer santrali. Rusya’dan sağlanan yakıtla elektrik üretiyor.
Uranyum, yüzde 90 saflığa kadar zenginleştirilmedikçe teknik olarak nükleer bomba yapımında kullanılamıyor. Zenginleştirme, nükleer reaktörlerde enerji üretmek veya çok daha yüksek miktarlarda nükleer silah yapmak için kullanılan özel bir uranyum türü olan uranyum-235'in miktarını artıran bir işlem.
Doğal uranyumun yaklaşık yüzde 99.3’ü enerji veya bomba yapımında kullanılamayan uranyum-238. Enerjiyi serbest bırakmak için gerekli olan uranyum-235 ise sadece yüzde 0.7 oranında.
Nükleer enerji kullanımı için, bu çok az miktardaki yararlı uranyum-235'in konsantre edilmesi gerek. Bunu yapmak için, uranyum önce gaza dönüştürülüyor, ardından santrifüj adı verilen makinelerde yüksek hızlarda döndürülüyor. Bu makineler, uranyum-235'i daha yaygın olan uranyum-238'den ayırmaya yardımcı oluyor. Zenginleştirme işte bu işlemin adı.
İran santrifüjlerini de geliştirdi
Nükleer santrallerde kullanılan uranyum genellikle yüzde 3.67 oranında zenginleştiriliyor. Santrifüjler uranyumu zenginleştirmek için şart. Santrifüj ne kadar gelişmişse, uranyum-235'i uranyum-238'den o kadar hızlı ve verimli bir şekilde ayırabilir. Bu da nükleer yakıt veya potansiyel olarak silah sınıfı malzeme üretmek için gereken süreyi kısaltır. İran, 1980'lerin sonlarında ilk nesil IR-1 modeliyle başlayarak santrifüj teknolojisini geliştirmek için on yıllarını harcadı. Bugün, IR-6 ve IR-9 gibi gelişmiş modeller de dahil olmak üzere binlerce makine işletiyor.
Silah Kontrol Derneği'ne göre, İran'ın mevcut santrifüj kapasitesi, iki haftadan daha kısa bir sürede bir bomba için yeterli miktarda silah sınıfı uranyum üretmesine olanak tanıyabilir. / Gazete Oksijen
21 HAZİRAN’LAR
1908 - Londra'da 200 bin kadın, seçme ve seçilme hakkı için yürüdü.
1927 - Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kanunu, Türkiye Büyük Millet Meclisinde kabul edildi.
1934 - Soyadı Kanunu kabul edildi.
1948 - "Manchester Baby" (SSEM) kod adlı bir program, bir bilgisayarın kendi elektronik hafızasında depolanarak, oradan çalıştırılan ilk bilgisayar programı olma unvanını kazandı.
1948 - Columbia Records plak şirketi, ilk Long Play (LP) müzik albümünün tanıtımını New York'ta "Waldorf-Astoria" Oteli'nde geçekleştirdi.
1976 - Rauf Denktaş, yeniden Kıbrıs Türk Federe Devleti Devlet Başkanlığı'na seçildi.
1982 - ABD Başkanı Ronald Reagan'a suikast teşebbüsünde bulunan John Hinckley, mahkeme tarafından akli dengesi yerinde olmadığı için suçsuz bulundu.
1990 - İran'da 7,3 şiddetindeki depremde, 50 bin kişi öldü.
21 HAZİRAN’DA DOĞANLAR
1935 - Françoise Sagan, Fransız yazar (ö. 2004)
1953 - Benazir Butto, Pakistanlı siyasi lider (ö. 2007)
1954 - Alev Oraloğlu, Türk tiyatro, sinema ve dizi oyuncusu
1954 - Müjde Ar, Türk sinema ve dizi oyuncusu
1954 - Nur Sürer, Türk sinema, dizi ve tiyatro oyuncusu
1955 - Michel Platini, Fransız futbolcu, teknik direktör ve UEFA Başkanlarından
21 HAZİRAN’DA ÖLENLER
1527 - Niccolò Machiavelli, İtalyan tarihçi ve politika yazarı (d. 1469)
1970 - Sukarno, Endonezya'nın ilk Devlet Başkanı (d. 1901)
1980 - Ahmet Muhip Dıranas, Türk şair ve yazar (d. 1909)
1980 - Feridun Cemal Erkin, Türk diplomat ve siyasetçi (d. 1899)
1993 - Münci Kapani, Türk akademisyen ve yazar (d. 1921)
2008 - Abdullah Gegiç, Yugoslav asıllı Türk futbolcu ve teknik direktör (d. 1924)
2010 - İlhan Selçuk, Türk yazar (d. 1925)
Yorumlar
Yorum Gönder