Joshua Franklin, James Fontanella-Khan, Patrick Temple-West, Michael Acton, Stephen Morris/The Financial Times
Amerika’nın iş dünyası liderleri, şirketlerini daha iyi yerlere getirmek için Donald Trump çağında öne çıkan stratejiyi uygulamaya devam ediyor: Başkan’a yağ çekmek.
Geçen çarşamba günü Apple patronu Tim Cook, Oval Ofis’te bir ustalık dersi vererek Trump’a üzerinde işlenmiş cam bulunan, altın kaideli bir plaket hediye etti. Üzerinde, “Başkan Donald J. Trump: Apple Amerikan Üretim Programı” yazıyordu. Cook, nisan ayında “kurtuluş günü” gümrük vergisi duyurusu ile Apple'ın piyasa değerinden 700 milyar doların silinmesine neden olan Trump'a, “Amerikan inovasyonu ve imalatının büyük bir savunucusu oldunuz, liderliğiniz ve bağlılığınız için minnettarım” dedi.
Birkaç dakika sonra Trump, çip ithalatına yeni yüksek gümrük vergileri getirme planlarını açıkladı, ancak Apple'ın bu vergilerden muaf tutulacağını söyledi. Bir gün önce, Başkan’ı övme sırası Bank of America patronu Brian Moynihan’daydı.
Trump geçmişte Moynihan’ı ilk başkanlık döneminde “kıçını öptüğünü söylemişti”, ancak sonra ona banka hesabı açmayı reddettiği için azarlamıştı. Açıklamadan saatler sonra CNBC’ye konuşan CEO, Trump’ın sert sözlerini gülerek geçiştirmiş ve ABD’de banka erişimi konusunda “doğru şeyin peşinde olduğunu” söylemişti.
Bazıları, son zamanlardaki boyun eğme tavrını, şirket liderlerinin Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’nin yaşadıklarından ders çıkarmalarının bir işareti olarak görüyor. Zelenski’nin şubat ayında Oval Ofis’e yaptığı ateşli ziyaret, ülkesinin ABD’den aldığı askeri yardımları riske atmıştı. Yale İşletme Fakültesi liderlik çalışmaları kıdemli dekan yardımcısı Jeffrey Sonnenfeld, “Bu insanların ensesine tokat atıyor, onlar da örneğin Zelenski’nin yaptığının aksine karşılık vermemeyi öğrenmiş durumdalar” dedi. Sonnenfeld, “CEO’lar, oldukça intikamcı olduğu için ayıyı dürtmek istemiyorlar” diye devam etti.
Modern dalkavuk
Diğerleri ise Beyaz Saray ile olan bu temasların performatif doğasını, modern zamanlarda karşılığı olmayan bir dalkavukluk olarak görüyor. Geçmişte büyük bir ABD şirketinde CEO’luk yapan bir isim, “Akıllara VIII. Henry’nin sarayı geliyor. Bu sabah hükümdarımız nasıl? Keyfi yerinde mi? Siniri nasıl?” dedi.
Patronların gönül alma saldırıları, bazı şaşırtıcı iddialara ve geri adımlara yol açtı. Geçen haftalarda Ford CEO'su Jim Farley, otomobil üreticisinin Beyaz Saray'ın yüksek gümrük vergilerinden 800 milyon dolarlık zarar görmesine rağmen, hükümetin “Ford gibi şirketleri desteklemeye çok kararlı” olduğunu söyledi. Bu, Trump yönetiminin ilk haftalarında Farley'nin gümrük vergilerinin “çok fazla maliyet ve kaos” yarattığı yönündeki yorumlarıyla tezat oluşturuyordu.
Trump’ın kampanyasına 250 milyon dolardan fazla bağışta bulunan Elon Musk, başkana karşı çıkmanın bedelini ödeyen CEO’lar arasında adı en öne çıkanı.
Bir zamanlar “Donald Trump’ı bir heteroseksüel erkeğin başka bir erkeği sevebileceği kadar seviyorum” diyen Musk, Başkan’ın Tesla'ya milyarlarca dolarlık zarara yol açan kapsamlı harcama tasarısının ardından ona hasım oldu.
Korkudan ses çıkaramıyorlar
Trump, seçim gecesi Musk’ı bir “süper dahi” diye överken, temmuzda ona “bir enkaz” dedi ve teknoloji patronunun SpaceX şirketi ile uydu internet işi Starlink için hükümet sözleşmelerini iptal etmekle tehdit etti.
Danışmanlar, kapalı kapılar ardında huzursuzluğun son yılların en yüksek seviyesinde olduğunu söylüyorlar.
Fortune 500 şirketlerine hizmet veren üst düzey bir danışman, “Pazartesi günü büyük bir ilaç şirketinin CEO'su bana, tüm sektörün hükümetin yaptığı her şeyden dehşete düştüğünü, ancak şirketlerinin hedef tahtasına oturmasından korktukları için seslerini çıkaramadığını söyledi. Herkes diken üstünde” dedi.
Biyoteknoloji şirketi Regeneron Pharmaceuticals’ın patronu Leonard Schleifer, Trump'ın hayatını şirketine borçlu olduğunu söyledi.
Schleifer, “Başkanın Regeneron'u ve benim adımı bildiğini düşünüyorum, çünkü Covid-19 için Regeneron’un geliştirdiği kokteyl onun hayatını kurtarmış olabilir” dedi.
Övgü, başkana karşı etkili bir araç. Cook ve Apple’ın elde ettiği tavizlerin yanı sıra, yarı iletken şirketi Nvidia’nın CEO’su Jensen Huang, Trump’ın Amerika vizyonunu övgüye boğdu. Başkan, Nvidia’nın küresel çip satışlarına zarar verecek ihracat kontrol politikalarını geri çekti.
Yağ çekme girişimlerinin bir bölümü, Trump’ın geçen sene seçimi kazanmasından sonra başladı.
Intel CEO'sunun U dönüşü
Üst düzey yöneticiler, yeni yönetimle ilişkilerini güçlendirmek için Trump’ın Mar-a-Lago’daki evine akın etti. Diğerleri ise Trump’ın yemin törenine para yağdırdı. Jeff Bezos’un Amazon şirketi, kısa süre sonra Trump’ın üçüncü eşi Melania’nın biyografik filminin haklarını 40 milyon dolara satın aldı. Geçen perşembe günü, Amazon federal hükümete 1 milyar dolarlık bulut bilişim hizmetlerini ücretsiz olarak sağlamak üzere anlaşma imzaladı.
Başlangıçta Kamala Harris’i destekleyen iş dünyası liderleri arasında bile Trump'ın sermaye dostu politikalar izleyeceğine dair iyimserlik hakimdi.
Gerçeklik, birçok kişinin beklediğinden daha kaotik bir hal aldı. Özellikle Trump'ın kapsamlı gümrük vergileri, Apple gibi büyük çok uluslu şirketlerde yaygın bir kargaşaya neden oldu. Geçen haftalarda Beyaz Saray’la iyi ilişkiler kurmanın faydaları gözler önüne serilirken, ilişkilerin gevşek olmasının bedelinin ne olabileceği de görüldü.
Cook, altın kaplama cam plaketi başkanın Oval Ofis masasına yerleştirdikten bir gün sonra, Trump Intel'in yeni CEO'su Lip-Bu Tan'ı hedef aldı. Tan’ı “tartışmalı” olarak nitelendiren Trump, CEO’nun Çin’in yarı iletken endüstrisine yaptığı yatırımlara atıfta bulunarak istifasını talep etti. Bernstein analistleri bir araştırma notunda şöyle yazdı: “Ne yazık ki, diğer teknoloji CEO'larından farklı olarak, Lip-Bu, Trump'ın öfkesini yatıştırmaya yardımcı olacak türden bir kişisel ilişki kurmuş gibi görünmüyor.”
Birkaç saat sessizlikten sonra Intel, ABD'nin ulusal güvenlik çıkarlarını ilerletmeye “derin bir şekilde bağlı” olduğunu ve “yönetimle olan işbirliğinin devamını” beklediğini belirten bir açıklama yayınladı. / GAZETE OKSİJEN
17 AĞUSTOS’LAR
1668 - Samsun'da Ladik Gölü merkezli 8.0 büyüklüğündeki 1668 Kuzey Anadolu depremi, batıda Bolu'dan en doğuda Erzincan'a kadar geniş çapta hasara neden oldu ve 8.000 kişi öldü. Türkiye'de kaydedilen en şiddetli depremdir.
1949 - Karlıova'da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki 1949 Karlıova depreminde 450 kişi öldü, 1.500'ü aşkın ev yıkıldı.
1969 - ABD'deki Camille Kasırgası'nda 248 kişi öldü.
1978 - İran'da devrim ile sonuçlanacak olan Şah rejimi karşıtı protestolar başladı.
1988 - Düzenlenen bir suikast sonucu Ziya ül Hak öldürüldü.
1999 - Gölcük, Kocaeli merkezli 7.8 büyüklüğündeki Marmara depreminde, resmi rakamlara göre 18.373 kişi öldü. Depremde ülkenin can damarı sanayi tesisleri de büyük hasar gördü. Hasarlı konut ve işyeri sayısı 245 bini aştı.
2015 - Tayland'ın başkenti Bangkok'ta Erawan Tapınağı'na bombalı saldırı gerçekleşti. Saldırı sonucunda 20 kişi öldü, 125 kişi yaralandı.
2017 - Barselona'da bir minibüsün yayaları ezdiği saldırıda 13 kişi öldü.
17 AĞUSTOS’TA DOĞANLAR
1864 - Hüseyin Rahmi Gürpınar, Türk yazar (ö. 1944)
1934 - Aka Gündüz Kutbay, Türk ney ustası (ö. 1979)
1941 - Ferdi Özbeğen, Türk piyanist ve şarkıcı (ö. 2013)
1943 - Robert de Niro, Amerikalı oyuncu ve En İyi Erkek Oyuncu Akademi Ödülü, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Akademi Ödülü sahibi
1960 - Sean Penn, Amerikalı oyuncu ve En İyi Erkek Oyuncu Akademi Ödülü sahibi
1989 - Farah Zeynep Abdullah, Türk oyuncu
17 AĞUSTOS’TA ÖLENLER
1999 - Ziya Taşkent, Türk bestekâr ve ses sanatçısı (d. 1932)
2024 - Aydemir Akbaş, Türk senarist, yönetmen ve sinema oyuncusu (d. 1936)
2024 - Tuncay Akça, Türk oyuncu (d. 1963)
Yorumlar
Yorum Gönder