____Raya Jalabı- John Paul Rathbone / The Financial Times
Tom Barrack 1972 yılında ilk kez Beyrut’a indiğinde şehirde ne bir bağlantısı vardı ne de otel rezervasyonu. Sadece dedesinin kendisine öğrettiği eski bir Arapça lehçesi biliyordu.
Bu yolculuk, özel sermaye devinin Donald Trump’ın Türkiye Büyükelçisi ve Suriye ile Lübnan Özel Temsilcisi olarak Orta Doğu’ya geri dönmesini sağlayan, bölgeyle ömür boyu sürecek bir bağın başlangıcı oldu.
Trump, Orta Doğu’daki kritik görevlere neredeyse hiç diplomatik tecrübesi olmayan ancak “anlaşma yapma” konusunda yetenekli varlıklı dostlarını atayarak on yıllardır devam eden ABD uygulamasını bozdu. Çok eski dostu ve danışmanı olan Barrack da bu değişimin en güçlü örneklerinden biri.
Barrack görevdeki ilk 5 ayında alışılmadık bir şekilde hem başarılara imza attı hem de kendini çeşitli tartışmaların ortasında buldu.
Ailesinin bölgeden olması, Trump’la yakın bağlantısı ve İsrail’i kameralar önünde eleştirmekten kaçınmaması sayesinde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Suriye lideri Ahmed Şara ile yakın ilişkiler kurabildi.
Ancak son derece cana yakın bir insan olarak görünmesine rağmen sıkça yaptığı gaflar kendisini eleştirenlerin ona küçümseyici ve oryantalist demesine yol açtı. Örneğin Barrack Orta Doğu’ya “bir illüzyon” dedi ve Lübnan’da gazetecilere “hayvan gibi davranmamalarını” söyledi.
78 yaşındaki Barrack, Washington’ın tarihinin “başarısız” politikalarla dolu olmasını eleştirdi ve sıkça işinin insan haklarına değil, “kalkınma” getiren “anlaşmalara” odaklanmak olduğunu söyledi. Ona göre “çözüme ulaşmanın” tek yolu bu. Barrack ayrıca bölgenin artık ABD’nin sorumluluğu olmadığını söylüyor, bunun yerine devletlere “kendinize yardımcı olun” çağrısı yapıyor.
Financial Times’a yaptığı açıklamalarda Barrack, “II. Dünya Savaşı’nda beri dünyaya güvenlik garantörlüğü yapıyoruz. İşler değişti. Dünyayı nasıl daha iyi yaparsınız? Herkesin kendi ayakları üzerinde durmasını sağlayarak” dedi.
Bir Batılı diplomata göre bu yaklaşım, Barrack’ın bölgeye atanmış bir “süper temsilci” olacağını umanları üzdü. Bu kişiler Barrack’ın Hizbullah’ı silahsızlanmaya ikna edeceğini ve Ankara’yı Suriyeli Kürtler ve Şam’ı Dürzi nüfusuyla barıştıracağını umuyordu.
Bu arada, Osmanlı tarihi ve 1916 Sykes-Picot Anlaşması’nın başarısızlıkları hakkındaki serbestçe yaptığı açıklamalar, Barrack’a gürültücü bir ahkam kesici olarak ün kazandırdı.
“Patron Trump”
FT’ye konuşan Batılı diplomat, “Şu ana kadar Suriye ve Lübnan’da kendisi için belirlediği hiçbir hedefe ulaşamadı. Tek ilgilendiği şey, belirsiz anlaşmalar yapmak ve 19. yüzyıl hakkında ahkam kesmek gibi görünüyor” dedi.
Barrack ve Trump’a yakın insanlar büyükelçinin hala başkanla direkt temas halinde olduğunu söylüyor. Hatta Barrack, Trump’ın düzenli olarak tavsiye istediği sayılı insanlardan biriymiş. Ayrıca kendisi Trump’ı açık açık eleştirmesine rağmen hala onun yakın çevresinde kalabilen az sayıda insanlardan biri.
Yine de Barrack, Trump’la denk olmadıklarını söylüyor. FT’ye yaptığı açıklamalarda, “Trump benim 45 yıllık arkadaşım. Ona hürmet ederim. Onunla tartışmam. Patron odur” dedi.
Türkiye’ye büyükelçi olarak atanmış olsa da Suriye ve Lübnan’daki işleri nedeniyle ülkede çok az zaman geçiriyor. Türkiye’deyken de pek Ankara’da kalmıyor, İstanbul’u tercih ediyor. Hatta Barrack zamanının çoğunu uçakta geçiriyor.
Ankara’da görev yapan bir diplomat, “O pek buralarda olmuyor. Kendisi daha çok bir pilot gibi havada zaman geçiriyor” diye konuştu.
Bu alışılmadık yaklaşım alıştığımız diplomatik protokolleri ihlal etse de Türk ve ABD’li yetkililer kurumsal temasların Biden döneminden daha derin olduğunu söylüyor. Geçen ay Barrack, Erdoğan’ın Beyaz Saray ziyaretinin ayarlanmasına aracılık etti.
Barrack, görüşmenin Trump’ın Erdoğan’a “meşruiyet” verme isteği için çok önemli olduğunu söyledi. Ancak bunun Erdoğan’ın ülkesinde demokratik gerilemeyi, Avrupa ile zaman zaman gergin ilişkilerini veya Washington’daki popüler olmamasını görmezden gelmek anlamına gelip gelmediği belirsiz.
Barrack, yeni görevinin finansçılığa kıyasla “100 kat daha fazla mesai gerektirdiğini, ancak aynı zamanda entelektüel olarak 100 kat daha ilginç ve fiziksel olarak 100 kat daha korkutucu” olduğunu söylüyor: “Her iki günde bir istihbarat örgütleri benimle görüşmek istiyor”.
Birçok açıdan Barrack’ın bölge hakkında karamsar öngörüleri var: “Günün sonunda hepimiz, biz normal insanlar barış istiyoruz. Ancak dünya bu yönde mi gidiyor? Büyük ihtimalle hayır.”
Gerçekler, önceki tutumlarından geri adım atmasına neden oldu. Hizbullah’a karşı sert tavır almakta kararsız kaldı. Suriye konusunda ise haziran ayında, Türkiye’nin isteklerini yansıtarak, Suriye’nin güçlü bir merkezi devlet olması gerektiğini söyledi. Ancak iki ay sonra, federasyondan “biraz daha azı” olan bir yapı önerdi.
Bu sözlerine FT’ye yaptığı değerlendirmelerde açıklık getiren Barrack, “Kendi formatlarını kendileri bulacaklar. Suriye sonunda merkezi olmayan bir yapıya mı kavuşacak? Muhtemelen. İsrail ile bir tür ilişki kuracak mı? Umarım. Bugün olduğu gibi Türkiye ile arasında tampon bölge mi oluşturacak? Uygun olur. Ama bunların hiçbirini biz dikte etmiyoruz” ifadelerini kullandı. / Gazete Oksijen
11 EKİM’LER
1783 - Rusya Bilimler Akademisi kuruldu.
1811 - İlk buharlı feribot Juliana, New York-New Jersey arasındaki seferlerine başladı.
1852 - Avustralya'da Sidney Üniversitesi 3 profesör ve 24 öğrenciyle kuruldu.
1881 - David Houston, kameralar için rulo filmin patentini aldı.
1899 - Güney Afrika'da, Britanya İmparatorluğu ile Transvaal Cumhuriyeti ve Özgür Orange Devleti adlı iki Boer (Afrikaner) cumhuriyeti arasında, II. Boer Savaşı olarak adlandırılan savaş başladı.
1907 - Lusitania yolcu gemisi, Atlas Okyanusu'nu 4 gün 18 saatte geçerek bir rekor kırdı ve "Mavi Kurdele"yi kazandı.
1910 - Wright Kardeşler'in yaptığı uçakla Missouri'de dört dakika uçan Theodore Roosevelt bir uçakla uçan ilk ABD Başkanı oldu.
1912 - I. Balkan Savaşı: Yunan Ordusu, Osmanlı şehri Kozana'yı ele geçirdi.
1922 - İrlanda'da Anayasa kabul edildi.
1922 - TBMM Hükümeti ile İtilaf Devletleri arasında Mudanya Mütarekesi imzalandı.
1928 - LZ-127 Graf Zeppelin adlı bir zeplin, ilk kıtalararası uçuşunu yapmak üzere Almanya'dan New Jersey'e doğru yola çıktı.
1929 - Yavuz savaş gemisinin onarımı bitti; gemi Türk Deniz Kuvvetleri'ne teslim edildi.
1931 - SSCB'de serbest ticaret hakkı kaldırıldı.
1939 - Albert Einstein, ABD Başkanı Roosevelt'e, atom bombası konusuna dikkatini çekmek için yazdığı ünlü mektubunu kaleme aldı.
1944 - SSCB, Tuva Halk Cumhuriyeti'ni ilhak etti.
1954 - Vietnam'da komünistler ülkenin kuzeyinde egemenlik kurarak Vietnam Demokratik Cumhuriyeti'ni kurdu.
1968 - NASA, ilk insanlı uzay uçuşunda Apollo 7'yi uzaya fırlattı; astronotlar Wally Schirra, Donn Fulton Eisele ve R. Walter Cunningham.
1971 - John Lennon'ın ünlü şarkısı Imagine yayımlandı.
1972 - Millî Selamet Partisi (MSP), Necmettin Erbakan liderliğinde kuruldu.
1977 - Deniz bilimcisi Kaptan Cousteau, ünlü teknesi Calypso ile İstanbul'a geldi.
1980 - Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Alparslan Türkeş ve partili 28 parlamenter tutuklandı.
1980 - Cezayir'de deprem: 20.000 kişi öldü.
1980 - Uzay istasyonu Salyut 6'da 185 gün kalarak rekor kıran Sovyet kozmonotları (Valery V. Ryumin ve Leonid I. Popov) dünyaya döndü.
1981 - Erden Kıral'ın yönettiği Bereketli Topraklar Üzerinde filmi, Strazburg Film Festivali'nde birinci oldu.
1982 - Alparslan Türkeş 12 Eylül 1980 sonrasında tutuklu olarak yargılandığı askeri mahkemede, "Fikrimiz iktidarda, biz zindandayız" dedi.
1984 - Challenger ile uzaya çıkan astronot Kathryn D. Sullivan, uzayda yürüyen ilk Amerikalı kadın oldu.
1986 - ABD Başkanı Ronald Reagan ile Sovyetler Birliği lideri Mikhail Gorbachev, Reykjavik'te (İzlanda) bir araya gelip Avrupa'daki orta menzilli füzelerin karşılıklı azaltılması konusunu görüştüler.
1988 - Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Alman Die Welt gazetesi muhabirinin, "Bir emirle İslamcıların kabineye girmesini engellediniz. Bunu niçin yaptınız?" sorusuna, "irtica ve komünizmin aynı derecede tehlikeli olduğu için" cevabını verdi.
1990 - Octavio Paz, Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan ilk Meksikalı yazar oldu.
1992 - Eduard Şevardnadze, Gürcistan Parlamentosu Başkanı seçildi.
1998 - Kongo'da ulusal havayollarına ait bir Boeing 727 isyancılar tarafından düşürüldü; 40 kişi öldü.
1999 - CNN Türk yayın hayatına başladı.
2002 - Eski ABD başkanlarından Jimmy Carter 2002 Nobel Barış Ödülü'nü aldı.
2012 - Dünya Kız Çocukları Günü Birleşmiş Milletler tarafından alınan bir kararla, kız çocukları konusundaki farkındalığın artırılması amacıyla kutlanmaya başladı.
2012 - Suriye-Türkiye Krizi Rusya'dan Suriye'ye giden yolcu uçağı, ABD'nin askeri kargo istihbaratıyla Ankara'nın Esenboğa Havalimanı'na indirildi. ABD ve Avrupa ülkeleri ise olay konusunda Türkiye'nin yanında oldukları mesajını verdi.
2017 - Tüpraş'ın İzmir'deki rafinerisinde depolama tankında meydana gelen patlamada 4 işçi hayatını kaybetti.
2021 – CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na tehdit mektubu gönderen suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’ya tehdit ve hakaret suçundan 1 yıl 8 ay hapis cezası verildi.
2021 - Dolar yeni bir rekora imza atarak 9,02 liraya ulaştı. Euro 10,4434 TL, gram altın 509,99 TL ile tüm zamanların rekorunu kırdı.
11 EKİM’DE DOĞANLAR
1928 - Yıldız Kenter, Türk tiyatro ve sinema sanatçısı (ö. 2019)
1931 - Yıldırım Önal, Türk tiyatro ve sinema sanatçısı (ö. 1982)
1937 - Bobby Charlton, İngiliz futbolcu (ö. 2023)
1948 - Yasin Özdenak, Türk futbolcu ve antrenör
1962 - Joan Cusack, Amerikalı oyuncu
1968 - Ali Yerlikaya, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri bakanı
1968 - Kıvırcık Ali, Türk besteci, müzisyen ve şarkıcı (ö. 2011)
1975 - Mete Horozoğlu, Türk tiyatro ve sinema oyuncusu
1976 - Gökhan Özoğuz, Türk solist
1976 - Hakan Özoğuz, Türk gitarist ve solist
11 EKİM’DE ÖLENLER
1971 - Hikmet Kıvılcımlı, Türk komünist siyasetçi, yazar, yayıncı ve çevirmen (d. 1902)
1995 - Şemsi Belli, Türk yazar (d. 1925)
1997 - Asuman Arsan, Türk oyuncu (d. 1934)
1999 - Fakir Baykurt, Türk yazar (d. 1929)
2009 - Halit Refiğ, Türk sinema yönetmeni (d. 1934)
Yorumlar
Yorum Gönder