COCA COLA’YI “EMPERYAL DÜZENİN KOÇBAŞI” İLAN EDEN, VAKIFBANK YÖNETİM KURULU ÜYESİ / günlerden 30 mayıs

 


Kim, kimdir?

Kim bilir!

Kişi, şurada doğdu, burada okududan mı ibarettir?

Elbet değildir.

Onu önemli, ilginç, farklı, garip, gizli özellikleriyle tanımadıktan sonra; kim, kimdir, kim bilebilir?!

Yine de bazı kişileri, özellikle “yağlı ballı koltuk” ve/veya “eş, dost, hısım, akraba bağı” ve/veya “bizden olsun, çamurdan olsun tercihi” ve/veya “siyasi kayırmacılık, politik yandaşlık ilişkisi” özelinde tanımak, önemlidir.

Bağ, bağlantı, tercih, ilişki neden hep bu çerçeveler içinde öne çıkar ki?

O zaman dışarıda bırakılanlar üzülmez mi, kırılmaz mı, kızmaz mı ve oluşan tepki hızla büyümez mi?

Düşünmeliler bunu biraz.

Ne kadar vahim bir yanlış içinde olduklarını anlamalılar.

Başka şeylerle uğraşmaktansa, bir süre bu izin peşinden gitmeli galiba.

Kim, kimdir bakalım…

Örnekse Haydar Kemal Kurt… İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, avukat.

25 Mart 2022’den beri Vakıfbank Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi.

Bağımsızlık önemli.

Gerçekten öyle mi?

İmzaladığı standart Bağımsızlık Beyanı’nda ” Bağımsız yönetim kurulu üyesi sebebiyle üstleneceğim görevleri gereği gibi yerine getirecek mesleki eğitim, bilgi ve tecrübeye sahip olduğumu… VakıfBank faaliyetlerine olumlu katkılarda bulunacağımı, VakıfBank ile pay sahipleri arasındaki çıkar çatışmalarında tarafsızlığımı koruyacağımı, menfaat sahiplerinin haklarını dikkate alarak özgürce karar verebileceğim güçlü etik standartlara, mesleki itibara ve tecrübeye sahip olduğumu…” falan gibi ifadeler yazıyor ama…

Bir de şuradan bakalım manzaraya.

2004-2007 seneleri arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Güngören Belediyesi Meclis Üyesi olmuş Haydar Kemal Kurt, 2007 yılında da 23. Dönem Isparta Milletvekili.

Bağımsız mı girmiş seçimlere peki?

Bağımsızlık hayatının özünde mi var yani?

Neyse.

Anladınız siz.

Halis bir AK Partili kendisi.

Bu arada dikkatimi çekti.

Milletvekilliğinin sonra ermesi ile Vakıfbank Yönetim Kurulu üyesi olması arasındaki dönemde, tam tarihi ile 4 Ağustos 2017’de, 12 Ağustos’ta Coca Cola fabrikasının açılışı için gelecek Recep Tayyip Erdoğan’a, Facebook hesabından şöyle seslenmiş Kurt:

“İş ve üretimin artması anlamında sevindirici olmakla birlikte, sömürü ve emperyal zulüm düzeninin koçbaşı bir markanın Sayın Cumhurbaşkanımız düzeyinde sahiplenilir görüntüsü hoş değil.

Bunlar kocaman laflar.

Sayın Cumhurbaşkanı bunu görmedi mi, gördü de hoşuna mı gitti,  bilinmez.

Bilinen, kendisi 25 Mart 2022’den beri Vakıfbank Bağımsız Yönetim Kurulu Üyesi.

Merak etmemek elde değil.

Yönetim Kurulu üyesinin ifadesiyle, madem “Coca Cola emperyal düzenin koçbaşı”, acaba Vakıfbank kapılarını sıkı sıkıya kapattı mı bu firmaya ve Türkiye’deki temsilcisi Anadolu Holding’e?

 

BEDRİ KORAMAN


Bir gazete düşünün. Şimdikiler gibi değil. Esaslı bir gazete. Haberleri ses getiriyor. Yazarları beton duvarları yıkıyor. Manşetleri yürek hoplatıyor.

Ve öyle bir gazete ki, çok kişi her şeyden önce çizerine bakıyor.

Ben öyleydim.

Önce Bedri Koraman’a bakardım, “kimi bombalamış” diye.

Elbette siyasi karikatürler çizmedi sadece.

Kadınları da çizdi alabildiğine. Çirkin kadın yoktu o çizdiğinde.

Büyük ustaydı.

30 Mayıs 2015 günü hayat veda etti ama çok daha önce, 1980 öncesinde yitirebilirdik onu.



O günü şöyle anlatmıştı Bedri Koraman:

  • Bir gece saat 03.00 civarında eşimle birlikte eve dönüyorduk. Arabamı Nispetiyedeki evimin karşısına park ettim. Arabadan inen eşim Bir adam geliyor dedi. Baktım, fazla uzun boylu bir adam değildi, çelimsiz görünümlü, sağ elini arkasında saklayarak bana doğru yaklaşıyordu. Birden bire yüzüme doğru tabancasını tuttu. Hanım siren gibi susmamacasına müthiş bir çığlık attı. Tetiğe dokundu, çat diye bir ses duydum silah patlamamıştı.

ÜZERİNE ATLADIM

  • Ben silahın bir daha patlamayacağını kurşunun sıkışmış olabileceğini bilmiyordum. Hani Amerikan filmlerinde olur ya, can havliyle hemen adamın üzerine atıldım. Adam silahı sopa gibi kullanmaya başladı. Silahın kabzasını alnıma ve dudaklarıma sürekli vuruyordu. O da silahın patlamayacağını biliyordu. Bana vuranın kim olduğunu bilmiyordum. Aramızda büyük bir arbede yaşandı. Sürekli birbirimize vuruyorduk.

ARABAYA BİNİP KAÇTI

  • Bir müddet sonra benden uzaklaşmaya başladı. Karşıda motoru çalışmakta olan farları gözümüzü alacak şekilde yanan küçük bir arabaya binip kaçtı. Farlar yüzünden arabanın rengini hatırlamıyorum. Beni hastaneye götürdüler. Eve gelmeden bir arabanın bizi takip ettiğini anlamıştık. Araba bir önümüze geçiyor duruyor, bir arkamızda kalıyordu. Biraz ürktük ve şüphelendik. Daha sonra herhalde yollarda bazen garip hareketler yaparlar ya ondan yapıyor manyak dedik.

SIRA BENDEYDİ

  • Bu olay İpekçi cinayetinden 1-2 ay önce olmuştu. O dönem bunu gazetede fazla büyütmemeye karar verdik. O dönem her müesseseden birini öldürüyorlardı. Türkiyeyi 12 Eylüle hazırlayan güçlerin her müesseseden bir kişi alma programında kısmet bize düşmüştü. Ben öldürülmüş olsaydım. Abdiye gelmeyebilirlerdi. Orada o iş olmayınca Abdiye yönelmişler. Daha sonra herhangi bir tehdit almadım. Ancak devamlı bir endişe ve korku yaşadım.

 

 

DİĞER 30 MAYIS’LAR

  • 1431 - Jeanne d'Arc, büyücülük suçu ile yargılandı ve yakıldı.
  • 1921 - Çankaya Köşkü, Mustafa Kemal'e armağan edildi. Atatürk, köşkü bir yazı ile Ordu'ya bağışladı.
  • 1925 - 30 Mayıs Olayı gerçekleşti ve bu olay, o güne değin Çin'de gerçekleşmiş olan en büyük yabancı karşıtı gösteri oldu.
  • 1935 - Belucistan'da meydana gelen depremde 20 bin kişi öldü.
  • 1962 - 27 Mayıs askeri müdahalesinden sonra sivil yönetime geçildiğinde, İsmet İnönü Başkanlığında kurulan ilk koalisyon Hükûmeti olan CHP-AP ortaklığı, Başbakan İsmet İnönü'nün istifasıyla sona erdi.

 

30 MAYIS’TA DOĞANLAR

  • 1931 - Rüçhan Çamay, Türk ses sanatçısı ve sinema oyuncusu
  • 1956 - BEN

 

30 MAYIS’TA ÖLENLER

  • 2012 - Rekin Teksoy, yazar, çevirmen, sinema eleştirmeni (d. 1928)
  • 2013 - Güzin Dino, Türk dilbilimci, öğretim üyesi, çevirmen yazar (d. 1910)
  • 2015 - Bedri Koraman, Türk karikatürist (d. 1928)

 

 

Yorumlar