“İnsancıklar” kitabında Dostoyevski şöyle yazar:
"Elbette,
acıyı ve hüznü mesken tutmuş biz fanilerin, gökyüzünde ikisinden de habersizce
dolanan kuşları kıskanması doğaldır."
Siz
kıskanır mısınız kuşları?
Ben
hiç düşünmedim…
Belki
kuşların da, kendine göre acıları, hüzünleri var. Onlar da bizi kıskanıyor
belki.
Bilemezsiniz
ki, kimin ne derdi, tasası var?
Mehmet
Ali Yılmaz uzun yıllar Trabzonspor’un başkanlığını yapmıştı. Spordan sorumlu
devlet bakanlığı görevinde bulunmuştu. Güneş Gazetesi’ni kurmuş, medya patronu
olmuştu. Zengindi. Güçlüydü. Ve güzel gülen bir adamdı.
Dün
öğle saatlerinde, Beşiktaş’taki evinde ölü bulundu.
Kalbi
durmuştu.
Hayat
bu. Bir an geliyor, sona eriveriyor.
“İnsan
hayatı pamuk ipliğine bağlı” sözü, her gün binlerce kez tekrarlanıyor.
Yok işte mantığı tesadüflerin.
Örnekse...
Balıkesir
Gönen’deki yazlık evinden dolaşmaya çıkan 83 yaşındaki ekonomist Korhan
Berzeg’ten 312 gündür haber alınamıyordu. Yine dün öğle saatlerinde Gelgeç
Mahallesi Muhtarı Ahmet Gülay, mahalleye gelen su ile ilgili inceleme yaptığı
sırada Korhan Berzeg'in Armutlu Mahallesi'nde bulunan evinin 4 kilometre
uzağındaki ormanda dere kenarında Berzeg'e ait kimlik ve kredi kartı, kıyafet
ile insana ait olduğu değerlendirilen kemik parçaları buldu.
Ölümün bile bin türlüsü var. Pamuk ipliği ne zaman, nerede, nasıl koptu bilinemiyor!
Belki
de Orhan Pamuk haklı.
Yeni
Hayat’ta yazdığı gibi…
“İnsanların
çoğu aslında ne yeni hayat isterler, ne de yeni bir dünya.”
Nitekim
kimileri de alıyor o pamuktan ipliği eline…
Tam
koparacakken, bakın neler oluyor.
Yorumlar
Yorum Gönder