BİZİM BAŞKANLARA DUYURULUR: YERYÜZÜNDE BİR CENNET YARATMAK MÜMKÜN.

Diyanet Ansiklopedisi’ne göre Cennet “örtmek, gizlemek anlamındaki ‘cenn’ kökünden isim olup, bitki ve ağaçları ile toprağı örten bahçe” anlamına gelir.

Ya yeryüzünde bir Cennet yaratmak mümkün mü?

Hollanda’daki Keukenhof Bahçesi, bunu kanıtlar, “elbette mümkün” der gibi.

Epey dolaştım internette, Keukenhof’u gezmiş kadar oldum. Ama doğrusu, orayı gerçekten gezen, o muhteşem görüntüleri kendi gözüyle gören, çiçek kokularıyla doğal bir parfüme dönüşen havasını soluyan birinin bu yeryüzü Cennet’ini anlaması ki, işte o zaman sözü Kemal Şendikici’nin PostSeyyah’ta yazdıklarına bırakmak gerekiyor…

* * *

Anavatanı Türkiye olan lale, Hollanda’yı dünyada bir numaralı lale üretim merkezi haline getirmiş. Söylenceye göre, 16. yüz yılda Türkiye’den gelen lale soğanları o kadar değerliymiş ki bir lale soğanı ile Amsterdam’da rahatlıkla bir ev alınabiliyormuş. Buradan günümüz değerine göre, lale soğanının bir milyon Euro değerinde olabileceğini anlıyoruz.

İngilizcede Tulip olarak adlandırılan lale “Tulipan” kelimesinden türemiş. Kökeni İran hükümdarlarının başlarına taktıkları geleneksel türbandan geliyor. Farsça “tulipan” yani türbanın biçimsel olarak bu çiçeğe benzemesinden kaynaklanıyor.

Keukenhof ise anlam olarak “mutfak bahçesi ” anlamına geliyor. Bu geniş bahçenin 1400 yılında kraliyet mensuplarından Bavyera kontesi olan Jacoba Van Beiren’in yaşadığı Teylingen Kalesi’nin mutfağına sebze ve meyve sağlamak amaçlı oluşturulduğu biliniyor. Bu büyük parkın kuruluşu bu temelle oluyor. Asırlar sonra, 1949’da Lisse belediye başkanı tarafından yeni bir düzenleme ile sosyal yaşam ve turizm amaçlı olarak halkın kullanıma açılmış.

Keukenhof, 24 Mart-20 Mayıs arasında açık. Hemen ana girişin sağ tarafında bulunan gişelerden alacağınız  17 euro değerinde bilet ile içeride isteğiniz kadar zaman geçirebiliyorsunuz. Lale bahçesinin en güzel olduğu dönem olan 25 Nisan’da biz oradaydık. Zaten çok turist çeken Amsterdam’ın ününe ün katan bu bahçenin otoparkındaki otobüs çokluğu beni şaşırtmadı. Doğru zamanda oradaydık. Tabii otel fiyatları da bu dönemde iki kat artmıştı.

Keukenhof botanik parkı, birçok renkte ve biçimde olan lalelerin ve orkidelerin, yapay su kanallarının, havuzların, gurme restoranların, sanatsal sergi salonlarının, bilgi veren kioskların, hediyelik eşya reyonlarının, çok farklı noktalara serpiştirildiği, insan eliyle geniş bir alan üzerine kurulmuş, bir turizm ve doğa cenneti.

Belli ki başta peyzaj mimarları olmak üzere diğer tüm görevliler çok çaba harcamış bu cennet için. Öte yandan karnınız acıktıysa,  Holllanda yöresel yemekleri ve balık ağırlıklı menüleri olan irili ufaklı birçok kafe, restoranlar bulunan parkta ortalama 10-15 Euro ile bir öğün yemek yenebiliyor.

Devasa su kanalları ve havuzların olduğu parkta, söğüt ağaçlarının yaprakları yansımalar yapıyor ve suda inanılmaz akisler oluşturuyor. Hollanda’nın simgeleri olan eski yel değirmenleri, tahta ayakkabı maketleri çeşitli noktalarda sergilenerek rengarenk lalelere eşlik ediyor. Üç saat içinde kaç adım attığımı hatırlamıyorum ama yaklaşık 250 kare fotoğraf çekmişim. Belki de çok yürümem sayesinde, parkın çok arkalarında keşfettiğim bir botanik ve flora bilgi merkezinde, laleler üzerine sergi  salonu gezdim. Lalenin, Türkiye’den ülkelerine geliş serüvenini anlatan panolar gerçekten çok tatmin ediciydi. Kanuni Sultan Süleyman’ın grafik resminin olduğu bir pano, Osmanlı Türkleri hakkında verilen detaylı bilgilerle doluydu. Sanki her şey ahde vefa gibiydi.

Lale üretimi bilgi merkezinden aldığım bilgiye göre, Hollanda, yıllık 681 milyon dolar ile dünyanın en büyük lale üreticisi ve ihracatçısı. En çok Amerika Birleşik Devletleri’ne ihraç ederken, sırasıyla Almanya, Japonya, İngiltere, Çin, Fransa, Rusya, Kanada, İtalya ve Meksika, Hollanda’dan her yıl düzenli lale alan ülkeler.

İlk açıldığı yıl bu parkı 200 bin kişi ziyaret etmiş. Günümüzde, yılda 1.5 milyon kişi ziyaret ediyor. Keukenhof, dünyanın en çok fotoğraf çekilen parklarından biri. Sebebi basit, aynı anda yedi milyon renk lalenin açtığı muhteşem bir park.

* * * 

Dikkatinizi çekmiş olmalı. Parkın bugünkü haline dönüşmesi, bir belediye başkanının çabasıyla başlıyor.

Ve sonuçta 32 hektar büyüklüğündeki Keukenhof, çoğu lale olmak üzere 1600'ü aşkın çeşitte 7 milyon çiçekle bezeli bir Cennet’e dönüşüyor.

Bizim başkanlara selamla, sevgiyle ve özellikle duyurulur!

Detaylı bilgi için…







Yorumlar