“1999 depremi sonrası Marmara'da depreme ilişkin çalışmalar yaptık ve gördük ki kesinlikle Marmara'da deprem olacak. Sadece 1912 Şarköy depreminde kırılan kısımda bir şey olmayacak. Diğer kısımdaki fay hattı kırılırsa 7,5'e varan deprem olacak. O kesin ama biz zamanını bilmiyoruz. Bugün mü olur, yarın mı olur bilmiyoruz. Aynen Kahramanmaraş depremini söylediğimiz gibi” diyor Naci Görür.
İstanbul'da
22 Mayıs 1766'da meydana gelen depremi hatırlatan Görür, tek ayak üzerinde
uyuyanları uyarmaya devam ediyor:
"Bu
fay sistemi her 250 yılda bir deprem üretiyor. 250 senede enerji birikiyor,
depremle rahatlıyor. Sonra tekrar oluyor. 1766'nın üzerine 250 yıl koyduğunuzda
2016 yapıyor. Onun için biz bağırıyoruz 'İstanbul'u depreme hazırlayın, Marmara
Bölgesi'ne dikkat edin' diye…”
Diğer
yanda Övgün Ahmet Ercan hem Balıkesir hem Çanakkale için tehdit teşkil eden
fayları sayarak, bölgede 30 yılda bir 7 büyüklüğünde deprem meydana geldiğini söylüyor:
“Balıkesir
ili, Ege düşüntülü ile Marmara Kuzey Anadolu yanal kırıklarından etkilenir.
Balıkesir, Havran-Balya, Edremit Koyu-Ayvacık, Yenice-Gönen, Çan-Biga, Manyas,
Sarıköy, Edincik, Etili kırıkları 30 yılda bir M7’e dek deprem üretebilir.
Balıkesir, ovaya değil, batıya yerleşmeli.”
Ya
İzmir?
Ve
İzmir…
Bizim
bilim insanlarımız yetmediyse, İstanbul’da yaşayan Yüksek inşaat mühendisi,
mimar ve deprem uzmanı Yoshinori Moriwaki’ye kulak verin.
Evi
Tuzla’daymış. Zemini beğenmiyor ama bina iki katlı olduğu ve gereken
kontrolleri kendisi yaptığı için, içi rahat.
“Marmara'da
deprem olacak diye kaçan jeologlar var, binayı bilmedikleri için. İnşaat
mühendisi olarak 'burası tehlikeli' diye kaçacak mıyız? Ben kaçmayacağım ve bir
çocuğun daha hayatını kurtarabilmek için İstanbul'da yaşayacağım” diyor ve o da
Ege’ye, İzmir’e dikkat çekiyor:
“İstanbul’dan
ayrılanlar, öncelikle Ege'ye gidiyorlar. Orada da fay hattı var. İzmir
depreminde asıl fay daha kırılmadı. Türkiye'nin fay hattı haritası kıpkırmızı.
Nereye gidilirse tehlikeli."
Bu, Türkiye’nin
gerçeği.
Her
yer tehlikeli.
Kaçarak
kurtulmak mı doğrusu, şehirleri kurtarmak için yıkıla yıkıla “ne yapmak
gerektiğini” bildiğimiz fakat inat ve ısrarla ve de ciddiyetle tam manasıyla
hayata geçiremediğimiz önlemleri almak mı?
Böyle
saçma sapan soru olmaz ama yine de sordum işte!!!
Herhalde dikkatinizi çekmiştir.
Naci
Görür, büyük İstanbul depreminden söz ederken 22 Mayıs tarihini veriyor.
22
Mayıs deprem açısından çarpıcı bir gün.
- 1766 - Büyük İstanbul Depremi olarak adlandırılan deprem meydana geldi. 4000'den fazla kişi öldü.
- 1927 - Çin'in Xining vilayetinde deprem: Yaklaşık 200.000 ölü.
- 1960 - Büyük Şili Depremi: Richter ölçeğine göre 9.5 büyüklüğündeki depremde, 4000 ile 5000 arasında insan öldü. Bugüne kadar ölçülmüş en şiddetli depremdir.
- 1971 - Bingöl'de meydana gelen 6.7 büyüklüğündeki depremde 878 kişi öldü.
- 1998 - Bolivya'da 6,6 şiddetinde deprem meydana geldi. 100'den fazla kişi öldü.
Yeni
depremlerin zamanı belli değil.
Pek
çok yerin birinde, her an olabilir.
Belki
yine bir 22 Mayıs’ta…
Yorumlar
Yorum Gönder