ÖYLE BİR KONUŞMA Kİ… İZMİR MİLLETVEKİLİ SALİH UZUN’A HELAL OLSUN / günlerden 27 mayıs

  


Öyle bir konuşma ki, tarihe geçmeye aday.

Öyle bir konuşma ki, tuzla buz ediyor camdan sarayları.

Öyle bir konuşma ki, “aman bulaşmayalım” diye yanından geçilen odaların kapısını tekme ile açıyor.

Öyle bir konuşma ki, sözüm onu toplumu temsil ettiği varsayılan kimi kurumlara “Hadi oradan” diye haykırıyor.

Öyle bir konuşma ki, aklı olan konumunu, durumunu tekrar tekrar gözden geçirir bundan sonra!

CHP listesinden seçilen Demokrat Parti İzmir Milletvekili Salih Uzun’un geçen gün TBMM’de yaptığı kısa ama çarpıcı konuşmasını, hem Meclis tutanaklarından, hem de video kaydı olarak aktarıyorum.

Ve onu kutluyor, coşkuyla alkışlıyorum.

MEHMET SALİH UZUN: Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz teklifin Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Kanunu’nda değişiklik öneren maddesi üzerine söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği denince benim aklıma Türkiye'de sivil siyaset alanları, sivil toplum, sivil örgütlenmeler ve onların başkanları geliyor. Öyle olunca da içimi bir sıkıntıdır alıyor, sormayın gitsin.

Değerli milletvekilleri, sizden bir ricam var; bir boş zamanınızda Google’a “Rifat Hisarcıklıoğlu” yazın -“i”yle yazacaksınız, Rifat- ben yazdım, beyefendi yirmi üç yıldır TOBB Başkanı, iki yıla yakın da Başkan Yardımcılığı var, yirmi beş, dört yıl daha görev yapacak, etti yirmi dokuz, yirmi dokuz yıl… Şöyle düşünün, babanızdan bir şirket miras kalsa yirmi dokuz yıl kesintisiz yönetemezsiniz, babanızdan miras kalsa yönetemezsiniz. Aşağıdan çocuklar gelir, ortak olurlar yönetime.

Sadece o mu, sadece TOBB Başkanı mı? TÜRK-İŞ Başkanı da öyle, Ziraat Odaları Birliği Başkanı da öyle, Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu Başkanı da öyle, hepsi yirmi beşer, otuzar yıl.

Peki, nasıl duruyorlar oralarda, nasıl koruyorlar koltuklarını? İktidarla iyi geçinerek. İşte, geçen hafta gördük, şirinlikler yapıyorlardı o “yeşil pasaport” lafını duyar duymaz, alkışlarken elleri patlayacaktı beyefendinin. Biz, hepimiz, Türkiye, bütün toplum kesimleri şimdi şunu bekleyeceğiz öyle mi? Yani iktidarla iyi geçinerek koltuklarını koruyan başkanlardan o iktidara karşı o toplum kesimlerinin haklarını korumalarını bekleyeceğiz öyle mi? Öyle mi? Korudular mı şimdiye kadar?

Bu ülkede bir buçuk yıl bilim dışı, akıl dışı bir ekonomi modeli uygulandı, 193 ülke var dünyada, 192’sinin tersine bir ekonomi modeli uygulandı, bu arkadaşların gıkı çıkmadı; bu politikalar yüzünden iş adamları iflas etti, iş yerleri kapandı, TOBB Başkanının gıkı çıkmadı; bu politikalar yüzünden işçiler sefalet ücretlerine mahkûm kaldı, Sendika Başkanının gıkı çıkmadı; bu politikalar yüzünden çiftçilerin mahsulü tarlada kaldı, Ziraat Odaları Başkanının gıkı çıkmadı; tam tersine, bu kurumların başkanları bu sözüm ona millî ekonomi modeline destek açıklaması yapmak için sıraya girdiler, sıraya.



Değerli milletvekilleri, bir şeye dikkatinizi çekmek istiyorum, Türkiye'de sürekli siyaset kurumunun -topyekûn siyaset kurumunun; iktidarıyla muhalefetiyle- verimsizliğinden şikâyet edilir; siyasi partilerden şikâyet edilir, siyasi aktörlerden şikâyet edilir. Elbette haklı şikâyetlerdir bunlar yani yirmi beş, otuz yıl koltuk koruma meselesi problemi siyasette de var, ben bir kalemde siyaseti topyekûn temize çekecek değilim ama o şikâyet ettiğimiz siyaset ama o düzelmesini istediğimiz siyaset nereden beslenecek, nereden güç devşirecek? İki yerden; bir, academia; iki, sivil toplum. Academia ne zamandır çürümüş zaten, ne zamandır çoraklaşmış; geriye kalıyor sivil toplum. İşte, sivil toplum da böyle.

Bütün araziyi kapatmışlar bütün araziyi. Siyasetin güç devşireceği araziyi 4 kişi kapatmış. İsim veriyorum: TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Şemsi Bayraktar, Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken.

4’ü siyasetin besleneceği sivil toplum tarlasına beton döktüler beton! Sivil toplumu kuruttular, toplumsal direnci törpülediler, sivil alanı bütünüyle iğdiş ettiler.

Gördünüz mü hiç on on beş senedir etkili bir eylem? Göremezsiniz. Sonra bize, muhalif siyasetçilere diyorlar ki “Bu sivil toplum örgütleriyle, bu sendikalarla, bu odalarla iş birliği yapın.”

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN – Buyurun.

MEHMET SALİH UZUN (Devamla) - Aman ha, bunlarla iş birliği yapılmaz, bunlarla mücadele edilir. Hani, şimdi, bu son zamanlarda “Müzakere mi edeceğiz, mücadele mi?” lafı var ya moda, işte, tam da bu 4 kişiyle mücadele edilir, bunlarla iş birliği yapılmaz. Bu 4 kişi bu kurumların başında kaldığı müddetçe bunlarla mücadele edilir. Benim kanaatim budur, bu kanaatimi sizlerle paylaşıyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.


Senem Karakaya paylaşmış / ŞAMPİYONLAR ÖLMEZ

#SelinKarakaya #isiasortakdavamız

#OğuzArdaSel #CorluTrenKatliamı

#ŞampiyonGalatasaray 💛


KUTLU OLSUN




O BİR REKORTMEN


  • Gana’da henüz yürümeye başlayan bir buçuk yaşındaki Ace-Liam Nana Sam Ankrah isimli çocuk, en genç ressam ünvanı ile Guinness Rekorlar Kitabı’na girdi. Bu alanda rekorlar kitabına girebilmek için, bir sergide resim satabilmiş olmak ve satılan resmi yaptığını kanıtlamak gerekiyor. Ace-Liam ise Gana’daki ilk sergisinde 10 resim satmayı başardı.

 

Mardin Midyat’ta sokak röportajında “Karınız ve kaynananız denize düşse hangisini kurtarırsınız?” sorusuna delikanlının yanıtı:       




Felsefe Parrhesia paylaşmış / Totaliter rejimleri anlayabilmek için oluşturulmuş harika bir animasyon. Size de tanıdık geliyor mu?




KABOSU’YA VEDA


  • Dogecoin (DOGE) ve Shiba Inu (SHIB) gibi pek çok popüler memecoin’in logosunda yüzü bulunan “Kabosu” isimli köpek, 18 yaşında hayatını kaybetti. Kabosu için 26 Mayıs Pazar günü özel bir cenaze töreni düzenleneceği ifade edildi. Kabosu'nun sahibi Atsuko Sato, 2022 yılında köpeğinin kansere yakalandığını açıklamıştı.

 

PERUK ÖTER Mİ?

Bir vatandaş, AVM girişinde X-Ray cihazından geçerken peruğunu da çıkarmış!




DİĞER 27 MAYIS’LAR

  • 1703 - Rus Çarı I. Petro, Rus İç Savaşı sırasında Petrograd, Sovyetler Birliği döneminde Leningrad olarak anılan Sankt-Peterburg şehrini kurdu.
  • 1935 - Türkiye'de hafta tatili, Cuma'dan Pazar'a alındı.
  • 1960 - 27 Mayıs Darbesi: Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime el koydu. Silahlı Kuvvetler adına ülke yönetimini Millî Birlik Komitesi üstlendi. Orgeneral Cemal Gürsel, Millî Birlik Komitesi'nin başına getirildi. Millî Birlik Komitesi, ilk iş olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ve Hükûmeti feshetti ve her türlü siyasi faaliyeti yasakladı.
  • 1963 - Türkiye'de 27 Mayıs Hürriyet ve Anayasa Bayramı ilan edildi.
  • 1980 - Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak, Ankara'da evinin önünde uğradığı suikast sonucu öldü.
  • 1983 - Türkiye'de kürtaj yasağı kalktı. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, kadınlara kürtaj hakkı verdi.
  • 1992 - Iğdır ve Ardahan il oldu.
  • 1994 - ABD'de 20 yıldır sürgünde bulunan Sovyet yazar Aleksandr Soljenitsin ülkesine döndü.


27 MAYIS’TA DOĞANLAR

  • 1922 - Christopher Lee, İngiliz aktör (ö. 2015)
  • 1923 - Henry Kissinger, Amerikalı diplomat, siyaset bilimci, siyasetçi ve Nobel Barış Ödülü sahibi (ö. 2023)
  • 1928 - Ayfer Feray, Türk sinema ve tiyatro sanatçısı (ö. 1994)
  • 1930 - Güngör Dilmen, Türk oyun yazarı ve dramaturg (ö. 2012)

 

27 MAYIS’TA ÖLENLER

  • 1989 - Sabite Tur Gülerman, Türk ses sanatçısı (d. 1927)
  • 2013 - Nazmiye Demirel, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in eşi (d. 1928)

 

Yorumlar